Grip ve temel aşılar bulunamıyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, Türkiye genelinde grip ve hayati aşılara erişim krizinin derinleştiğini belirtti.
Aile sağlığı merkezleri ile eczanelerde vatandaşların sık sık “stok yok” yanıtıyla karşılaştığını ifade eden Şahbaz, risk gruplarının, yaşlıların, kronik hastaların ve sağlık çalışanlarının mağduriyet yaşadığını söyledi.

Şahbaz, yaşanan krizin temelinde yanlış sağlık politikaları ve kamusal aşı üretiminin tasfiyesi olduğunu vurguladı. Özellikle Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün 2011 yılında kapatılmasıyla Türkiye’nin aşı üretiminde tamamen dışa bağımlı hale geldiğini hatırlattı.
“Bugün stokta olmayan her aşı, yarın kaybedilen canlar anlamına geliyor,” ifadelerini kullandı.

Kütahya'nın dünyaca ünlü “Yaşayan İnsan Hazinesi” Üstünkaya, törenle uğurlandı
Kütahya'nın dünyaca ünlü “Yaşayan İnsan Hazinesi” Üstünkaya, törenle uğurlandı
İçeriği Görüntüle

“Aşılar kâr hırsına kurban edilemez”

Şahbaz, yaptığı açıklamada grip aşılarının tedarikinde büyük sıkıntılar yaşandığını belirterek, “Geçtiğimiz yıl sınırlı sayıda getirilen grip aşılarının bu yıl sayısı daha da düştü.
İthal aşıların piyasaya sürülmesinde gecikmeler yaşanıyor, çünkü şirketler euro kuru güncellenmeden stoklarını dağıtmak istemiyor. Sağlık Bakanlığı ise bu tabloyu sadece izliyor,” dedi.

Özellikle Influvac gibi mevsimsel grip aşılarının tükendiğini, pnömokok aşılarında da benzer sorunların yaşandığını belirten Şahbaz, “Aşı kâr amacıyla pazarlık konusu yapılamaz. Bu, halk sağlığını doğrudan tehdit eden bir durumdur,” ifadelerini kullandı.

2B2D73C0 3709 478D B118 D9B52F8Ce7D7

HPV ve COVID-19 aşılarına erişim hâlâ riskli

Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, açıklamasında HPV ve COVID-19 aşılarına erişimdeki sorunların da devam ettiğini vurguladı.
Özellikle 65 yaş üstü bireylerin ve kronik hastalığı bulunan vatandaşların aşıya ulaşmakta zorlandığını ifade etti.
HPV aşısının ücretsiz ve ulusal takvime dahil edilmesi gerektiğini belirten Şahbaz, “Bakanlığın ‘Aralıkta HPV geliyor’ açıklamaları gerçeği yansıtmıyor.
Ortada ne ihale süreci var ne de kalite kontrol planı. Kız çocuklarımız rahim ağzı kanserine karşı korunmasız bırakılıyor,” dedi.

Şahbaz, COVID-19 döneminde edinilen deneyimlerin unutulduğunu belirterek, veri şeffaflığının, erken uyarı sistemlerinin ve erişkin bağışıklama planlarının eksikliğine dikkat çekti.

“Aşı krizi, sağlık sisteminin aynası”

Açıklamasında Türkiye’nin aşıda dışa bağımlı hale gelmesinin uzun vadeli bir sağlık riski yarattığını vurgulayan Şahbaz, “Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, yıllarca Türkiye’nin aşı ve serum üretim merkeziydi. Ancak 2011’de kapatılmasıyla bu miras yok edildi,” dedi.
Dr. Şahbaz, aşı temininin bütçe oyunlarına kurban edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, “Sağlık ticaret değildir; aşı bir yaşam hakkıdır” ifadesini kullandı.

Edda0223 4E48 4E5A Bc91 Ae4C1B8Cfe31

Krize karşı çözüm önerileri

Şahbaz, krize yönelik somut adımlar atılması gerektiğini belirterek şu önerileri sıraladı:

  • Ulusal Aşı Tedarik ve Üretim Planı hazırlanmalı,

  • Yerli aşı üretimi yeniden kamu eliyle kurulmalı,

  • Erişkin aşılaması ücretsiz ve yaygın hale getirilmeli,

  • HPV, Menenjit ve Rota virüs aşıları derhal ulusal takvime eklenmeli,

  • Bölgesel aşı eşitsizlikleri giderilmeli,

  • Aile Sağlığı Merkezleri için “her an ulaşılabilir aşı sistemi” kurulmalı,

  • Veriler kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşılmalı.

Dr. Şahbaz, “Aşı, ticari bir ürün değil, yaşamın teminatıdır. Halkı ölüme terk eden bu sisteme karşı, koruyucu sağlık hizmetlerinin yeniden önceliklendirilmesi gerekiyor,” dedi.

Kaynak: Çağla CANBAZ