Yandex

“CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ ÜLKEYİ YIKIMA GÖTÜRÜYOR”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Bayat birtakım program çerçevesinde geldiği Kütahya’da basın açıklaması düzenledi. Burada ülke sorunlarına değinen Bayat Cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkeye fayda getirmediğini belirtti. Öte yandan gençlerin sorunlarına değinen Bayat, “Dindar gençlik yetiştireceğiz diye yola çıktılar, deist bir gençlik yetiştirdiler” dedi.

+1
Haber albümü için resme tıklayın

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Bayat birtakım program çerçevesinde geldiği Kütahya’da basın açıklaması düzenledi. Burada ülke sorunlarına değinen Bayat Cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkeye fayda getirmediğini belirtti. Öte yandan gençlerin sorunlarına değinen Bayat, “Dindar gençlik yetiştireceğiz diye yola çıktılar, deist bir gençlik yetiştirdiler” dedi.

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti’nde gazetecilerle bir araya gelen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Bayat Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ülkeyi yıkıma götürdüğünü söyledi. Bayat, “. Bunu artık herkes görüyor. Hükümetin kendisi de görüyorlar ama rahmetli Erbakan hocamızın deyimiyle kuyruğu dik tutmaya çalışıyorlar. Tabi biliyorsunuz ki biz yeni bir devlet değiliz. En az 2 bin yıllık devlet geleneği olan bir milletiz. Dolayısıyla bu 2 bin yıllık devlet geleneğinin içerisinde devlet yönetimiyle ilgili bazı gelenekler oluşuyor. Bunun bir mirası var, devlet hakkı var bütün bunlar bu 4-5 yıllık süre zarfında bakıyoruz ki devlet aklı gitti tek bir akıl kaldı. Devlet geleneği yok oldu. Adam akşam farklı bir şey açıklayıp sabah farklı bir şey yapıyor. Dolayısıyla böyle bir tahribat söz konusu. Aynı zamanda Devletin kurumları da tahrip oldu. Onun için devlet tahrip ediliyor lafzını kullanıyorum. Tahribat her geçen gün de derinleşiyor. Dolayısıyla bunun ortadan kaldırılması gerekir.” Şeklinde konuştu.

“AK PARTİ HALA BELEDİYECİLİK MANTIĞIYLA DÜŞÜNÜYOR”

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Genel Başkan Yardımcısı Bayat, “Biliyorsunuz ki AK Parti en çok yollar yaptık, köprüler yaptık diyor. Diyorum ki AK Parti Belediye modunu geçemedi daha. Hala Belediyecilik mantığıyla düşünüyorlar. AK Parti Türkiye’nin Belediye Başkanı gibi çalışıyor. Niye; çünkü belediyeyi tarif ederken halkın günlük ihtiyaçlarını kolaylaştıran hizmetleri yapan bir kurum olarak tarif ederiz. Halbuki devlet yönetiminin başka hususları olması lazım diye düşünüyorum. Devlet kurumlarını askıya kaldık, faaliyetlerini de askıya aldık ve faaliyetsizleşti. Dış politika iflasa gitti. Bugün Rusya ile yatıyoruz sabah Amerika ile kalkıyoruz öyle bir pozisyona geldik. Suriye’de Irak’ta yapılan şeyler ortada. Yapılanlar yanlıştı bugün hala onların sonucunu çekiyoruz.” İfadelerini kullandı.

“DİNDAR GENÇLİK YETİŞTİRECEĞİZ DİYE YOLA ÇIKTILAR, DEİST BİR GENÇLİK YETİŞTİRDİLER”

Eğitim sisteminin çöktüğünü, bu sayede kalitesiz bir genç neslin yetiştiğini belirten Bayat, “Bilgiden uzak, birtakım değerlerden uzak bir nesil yetişiyor. Aslında Türkiye’nin geleceği burada büyük bir risk altında. Ne kadar iyi yetişmiş bir insan istiyorsak ülkeyi onlar kalkındırırlar ama maalesef eğitim tam bir hercümerç içerisinde ve gençlerimiz mahvedildi diye düşünüyoruz. Bizim daha iyi bir noktaya gitmemiz lazımdı. Dindar gençlik yetiştireceğiz diye yola çıktılar, deist bir gençlik yetiştirdiler. Ülkede yaşayan insanlar kendini güvende hissetmiyor. İş insanları yatırımlarını farklı ülkelere kaydırdılar. Çünkü burada kendilerini güvende hissetmiyorlar. Yarının ne olacağı ile ilgili endişeleri var. Birçok iş adamı kendine ikinci bir ülke vatandaşlığı alma çabası içerisinde. Ülkede gençlerimizin yüzde 50’si 18-29 yaş arasındaki gençler mutlu hissetmiyorlar kendilerini. Yine 18-19 yaş arasındaki yüzde 76 orandaki bir kesim yurtdışında yaşamak istiyor. Düşün, sizin gençlerinizin çok büyük bir kısmı yurtdışında yaşamak ister bir pozisyona gelmiş. Bu da ne duruma geldiğimizi aşağı yukarı ortaya koyan önemli bir veridir. Lise mezunu, İmam Hatip Mezunu bütün bunları kategorize ederek en az yüzde 62’si ben yurtdışında yaşamak istiyorum diyor. Ülkemiz açısından son derece üzücü bir durum. Biz yetişmiş insanlarımızı yurtdışına gönderirsek biz ne yapacağız.” Cümlelerini dile getirdi.

“SAĞLIK SİSTEMİ TAMAMIYLA ÇÖKTÜ”

Doktorlar hakkında söylenenlerin ve yanlış politikaların sağlık sistemine zarar verdiğini dile getiren Bayat, “Doktorlara dedi ki ne haliniz varsa görün çekin gidin. E biz doktorun uzman olması için 10-15 yıl emek veriyorsun hizmet veriyorsun. Ondan sonra ne halin varsa gör diyorsun. Sonra sistemin çöküyor. Buradan son 1-2 yıl içerisinde 25-30 bin doktorun ülkeden Avrupa’ya gittiğini söylüyor rakamlar. Dolayısıyla bu aslında bir ülkenin ne kadar kötü bir kafa ile yönetildiğinin en önemli şartlarından birisidir. Sağlık sistemi bugün hangi doktora giderseniz gidin bu mevcut sağlık sisteminden memnun değiller. Şimdi ilaç bulunamaz hale geldi. Hastanelerde kimse tedavi olmuyor. Gidip gidip geliyorlar. Dolayısıyla sağlık sistemi şu anda söyledikleri kadar iyi bir sistem değil. Sağlıkçılarımız gayret ediyorlar, gelişmeye çalışıyorlar ama sistem bozuk olunca bir işe yaramıyor.” Açıklamalarında bulundu

“VERİLEN SOSYAL YARDIM MİKTARIYLA ÖVÜNÜLÜR MÜ?”

Şu anda nüfusumuzun yüzde 32’sinin yardım alarak geçindiğini söyleyen Bayat, “Sosyal yardımlarla. Bu son derece kötü bir şey. İşin en garip tarafı ise bakanlar ne kadar çok sosyal yardım yaptıklarıyla övünüyorlar. Bu sosyal yardım övünülecek bir şey değil tam tersi, ‘ ya biz ne kadar çok insanı bakıma muhtaç hale getirmişiz’ şeklinde düşünmeleri gerekirken bununla övünür hale gelmelerini görüyoruz. Hükümet sisli bir hava oluşturuyor. Gündem sürekli değişiyor, insanlar o gündemin peşinden koşmaya çalışırken gerçek gündemden uzak kalıyor. Bir yandan zincir marketler gündeme geliyor hemen ardından İmamoğlu hadisesi cereyan ediyor. Bütün hadise insanların gerçek gündemden uzaklaşması için yapılıyor.” Dedi.

“BU SİSTEMİN DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR”

Bahsedilen tüm sorunların çözülebilmesi için yapabilecek şeyin Cumhurbaşkanlığı sistemini ortadan kaldırmak olduğunu dile getiren Yılmaz Bayat, “1979 ile 2002 yılları arasında bu ülke 135 milyar faiz ödemiş 24 yılda. 2003 ile 2017 arası 15 yılda 740 milyar faiz ödemişiz. Cumhurbaşkanlığı sisteminden yani 2018 yılından bu yana ise bu 15 yılı da kattığımız zaman 1 trilyon 519 milyar 188 milyon faiz ödemişiz. Bu ne demek? Aslında biz soyuluyormuşuz demek. Para babaları bizi karın tokluğuna çalıştırıyorlar. Üzerimizden para kazanıyorlar. E hani faiz, nas haramdı? Ekonomiyi kendi sistemi içerisinde düşünmek lazım. Ülkeyi borca dayalı ithalata dayalı bir ekonomik uygulamadan çıkartmak lazım. Tam tersi üretime dayalı bir sistem uygulanmalı ki ülke kalkınabilsin. Bu sorunların çözülebilmesi için yapabileceğiniz şey Cumhurbaşkanlığı sistemini ortadan kaldırmak. Bu sistem ülkeye fayda getirmedi. O yüzden bu altılı masa, 6 siyasi parti bir araya geldi. Ne için, bu cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin değiştirilmesi için. Her parti kendisidir. Hiçbiri diğeriyle tam manada anlaşmış değil. Ama 6 partinin oturup konuşarak bir araya gelerek anlaştıkları tek şey var, bu sistemin değiştirilmesidir. Bu sistem değiştirilmedikten sonra kim gelirse gelsin bu sistemde başarılı olunması mümkün değil. Çünkü ortada hükümet yok bir şey yok. Hesap verirlik yok. Bu sistemin değiştirilmesi gerekiyor.” İfadelerini kullandı.

30 Ara 2022 - 11:04 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Dumlupınar Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Dumlupınar Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Dumlupınar Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Dumlupınar Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.