Kütahya Eğitim Sen Başkanı Hilal Gökbel, Madımak katliamının yıl dönümüne ilişkin basın açıklaması paylaştı. Kütahya Eğitim Sen Başkanı Hilal Gökbel'in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
''Sivas Madımak ta Yakılan Canları Unutmadık!
1386 Yıl önce yaşanan Kerbela Katliamı Matem günlerindeyiz. Kerbela şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz.
2 Temmuz 1993’te Sivas’a, Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri’ne giden canlarımızdan 33 canımız ve otel görevlilerinden 2 canımız Madımak Oteli’nde yakılarak katledildi. Bu güne kadar açılan davada gerçekler ortaya çıkmadı, katliamın gerçek suçluları yakalanıp hesap vermedi.
Sivas Katliamı ana davası 2012 yılında zaman aşımına uğratıldı.
2012 yılına kadar devam eden ve Sivas Davası olarak bilinen davada cezasızlık politikası çıktı karşımıza. Binlerce saldırgan olduğu söylenirken ve görüntülere yansırken sadece 124’ ü hakkında dava açıldı. Dava sanıkları pişmanlık yasasından yararlanmak için mahkemeye yaptıkları başvurularında olayda Hizbullah, Kaplancılar gibi çeşitli İslami Örgüt bağlantılarını anlattılar, ancak mahkeme “olayda örgüt yok” dedi. Olay sonrası tutuklanan 124 saldırgandan birçoğuna hafif cezalar verilerek, ağır tahrik indirimleri uygulandı. 33 sanık hakkında idam cezası verildi ancak bu ceza, sonrasında müebbet hapse çevrildi. İdam cezası alan sanıklardan 8’i 1997 yılında tahliye edildi ve bir daha yakalanmadılar. Mahkeme 2012 yılında, yakalanmayan 7 saldırgan hakkında zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verdi ve dosyayı kapattı
Din ve inanç özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi evrensel insan hakları prensiplerini yok sayan ve yine farklılıkları çoğulculuk unsuru olarak görmeyip tekçi, baskıcı bir sistemi tesis etmek ve daim kılmak isteyen politikalar ve uygulamalar Sivas Madımak Katliamına yol açmıştır. Ayrıca, yaşanan katliamın tüm boyutları ile etkili bir şekilde soruşturulmaması ve bazı failler ve gerçek sorumluların bulunup, yargı önüne çıkarılmaması da acılarıazaltmamış aksine artmasına yol açmıştır. Fail ve sorumluların korunması cezasızlık politikasının bir yansımasıdır.
Bunca hukuksuzluk yetmezmiş gibi; katliamın adresi, 33 insanın yakılarak katledildiği Madımak Oteli’nin Utanç Müzesi yapılmasına izin verilmemiştir.
Sivas Madımak’ta yaşanan katliama ilişkin hakikatin ortaya çıkarılması, geçmişle gerçek bir yüzleşme sürecinin yaşanması ve en önemlisi baskıcı zihniyetin değişmesi gerekmektedir.
İnsan Hakları Derneği, 17. Olağan Genel Kurulunda, 2 Temmuz gününü “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçları Kınama Günü” olarak ilan etmiştir.
Unutmamak ve unutturmamak için, adalet için, yeni katliamların önlenebilmesi için defalarca dile getirdiğimiz taleplerimizi Sivas/ Madımak Katliamında katledilen canlarımızı 32. yılında anarak, bir kez daha yineliyoruz.
Türk Ceza Kanunu’nda yer alan İnsanlığa Karşı Suçlara ilişkin yasa maddesi , “hangi tarihte gerçekleştiğine bakılmaksızın insanlığa karşı suçlarda zamanaşımı söz konusu edilemez” şeklinde yeniden düzenlenmelidir.
Sivas Katliamı davası yeni baştan ele alınmalı, tüm kamu görevi yürüten veya sivil sorumlulardan yargı önünde hesap sorulmalı, adalet sağlanmalıdır.
Madımak Oteli “Utanç Müzesi” yapılmalıdır.
Gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı ve 2 Temmuz günü ulusal düzeyde “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçları Kınama Günü” olarak kabul edilmelidir.
Düzce de faaliyet yürüten Emek ve Demokrasi Platformu adı altında bir araya gelen Sivil Toplum Örgütleri olarak, Sivas Madımak katliamında yaşamını yitiren insanlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor ve hakikatin ortaya çıkarılmasını beklediğimizi ifade ediyoruz.''