İstiklal Harbi'nin unutulmaz kadın kahramanlarından Fatma Seher Erden, bilinen adıyla Kara Fatma, vefatının 70. yılında saygı ve minnetle anılıyor. 22 Temmuz 1955’te aramızdan ayrılan Kara Fatma, ardında yalnızca bir kahramanlık hikâyesi değil, Türk kadınının cesaretini, fedakârlığını ve vatan sevgisini temsil eden güçlü bir miras bıraktı.
REKTÖR KIZILTOPRAK’TAN ANLAMLI MESAJ
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kara Fatma’nın vefat yıl dönümünde yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Kara Fatma, yalnızca cephede savaşan bir kadın değil, Türk milletinin direniş ve bağımsızlık ruhunu vücuda getiren bir semboldür. O, Türk kadınının neler başarabileceğini, hangi şartlar altında olursa olsun nasıl dimdik durabileceğini tüm dünyaya gösterdi. 30 Ağustos Zaferi’nin kadın cephesinde yükselen sesi olan Kara Fatma’yı rahmet ve minnetle anıyoruz.”

CESARETİN, SADAKATİN VE FEDAKÂRLIĞIN SİMGESİ
Kara Fatma, Millî Mücadele döneminde yalnızca silahla değil, iradesiyle de destan yazdı. Gönüllü birliğini kurarak erkeklerle omuz omuza savaşan Fatma Seher Erden, savaş sonrası kendisine bağlanan emekli maaşını Türk Kızılayı’na bağışlamış, bu davranışıyla yalnızca savaşçı değil, vicdanlı bir yurtsever olduğunu da göstermişti.
MÜCADELECİ RUHUN SESSİZ ABİDESİ
Kara Fatma’nın yaşam öyküsü, Türk kadınının tarih sahnesindeki görünürlüğünü artıran simge isimlerden biri olarak kabul ediliyor. Cephede komuta ettiği askerlerden esir düştüğü anlara, yeniden mücadeleye döndüğü cephelerden emekli bir Türk anasına dönüşene kadar her adımı bir milletin onur mücadelesinin parçası oldu.