Yöntem (metot, usûl) , klasik, modern ya da postmodern olması… Yöntemin uygun, etkili ve geçerli olması önemli… Klasik diye eskiye sünger çekmek doğru değil, eskiye takılı kalmak ise, hiç doğru değil… Modern dediklerimiz, teknolojinin ilerlemesiyle gelinen durum… Bilim, sanat, kültür… Teknoloji, bunu tamamlayan yenilenme, gelişme ve ilerleme… Uygarlık dediğimiz şey; bilim, sanat, kültür ve teknoloji… Teknolojinin an olarak geride kalan basamakları, iptidaî ayağı, klasik nokta… Teknolojinin ilerleyen çizgisi, modern nokta… Bugünün modern diye az bilineni, yarının modern denilen çok bilineni… Klasik diye dışlayacağımız her bir şey, veri silmeye eş değer bir durum… Klasik, dünün moderni… Modern, yarınının postmoderni (modern sonrası ve ötesi)… Klasik ve modern, ilerlemenin ve yenilenmenin hareket halinde olan noktaları… Medeniyet, bu noktaların, üç nokta ve çizgi hâline gelmesi… Bir şeyi klasik ya da modern diye yaftalamak, klasik ve modern yöntem diye diye kategorize etmek; gerici olmanın ileri versiyonu… Geçmişteki birikim (klasik) olmadan, geleceği (modern yapılanmayı) inşa edebilmek ne derece mümkün? Klasik ya da modern yöntem ucuz yaklaşımıyla, hangi sorun halledilebilir? Klasik yöntem, teknolojiyle sürekli ve sürdürülebilir yenilenmeye muhtaç… Modern yöntem de, geçmişin deneyimlerinin üzerine konuşlandırılmaya muhtaç… Bu temel anlayış çerçevesinde, klasik yönetim yaklaşımı ve modern yönetim yaklaşımı; işletmelerin yönetim süreçlerinde farklı perspektiflerle sorun çözümünü mümkün kılmakta...
Klasik yönetim yaklaşımının temsilcileri; Frederick Taylor, Henry Fayol, Max Weber… Klasik yönetimin odak alanı, iş süreçlerinin verimliliği ve etkinliği üzerine… Klasik yönetimde önemli ilkeler neler? Bilimsel yönetim, iş süreçlerinin analitik bir şekilde incelenmesi ve optimize edilmesi (bir sistemin veya sürecin en iyi duruma getirilmesi)… İdarî yönetim ilkelerinde; işletmelerin organizasyonu, planlama, kontrol ve koordinasyon gibi temel işlevleri daha mühim… Bürokrasi, rasyonel ve standartlaştırılmış işleyişi… Klasik yönetimde, insan ikinci planda kalır, mekanik bir yaklaşım söz konusu… Klasik yönetim yaklaşımı, işletmelerin düzenli bir şekilde yönetilmesini ve iş süreçlerinin kontrol altında olmasını ve işlerin daha verimli ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamakta… Klasik yönetimde, işlerin bölünmesi ve standartlaştırılması sayesinde, işletmelerin verimliliği ve etkinliği artmakta; her görevin belirli bir şekilde yapılması, kaynakların daha rasyonel bir biçimde kullanılması mümkün olmakta… Klasik yönetim teorisi, işletmelerin örgüt yapısını formal ve sistematik bir düzen içinde oluşturmayı hedeflemekte, böylece, iş süreçlerinin daha düzenli ve etkili bir şekilde yönetilmesine katkı sağlanmakta… Klasik yönetimde, insan, makinelere ek olarak etkin bir şekilde kullanılmakta, işlerin daha verimli ve hızlı bir şekilde tamamlanması kolay olmakta… Klasik yönetim yaklaşımı, iş süreçlerinin düzenli ve sistematik bir şekilde yönetilmesini sağlayarak işletmelere önemli avantajlar sunmakta… Modern yönetim yaklaşımının temsilcileri; Peter Drucker, Mary Parker Follett, Douglas McGregor… Modern yönetimin odak alanı, insan ve organizasyonun esnekliği üzerine… Modern yönetimin ilkelerinde; insan İlişkileri, çalışanların motivasyonu, liderlik ve iletişim önemli… Modern yönetim; sistem yaklaşımı, işletmenin bir bütün olarak ele alınması, alt sistemler arasındaki etkileşim demek… Modern yönetimde; durumsallık dikkate alınmakta, her durumun benzersiz olduğu ve yönetim yaklaşımlarının esnek olması gerektiği savunulmakta… Modern yönetimin, bazen soyut olduğu ve uygulamada zor anlaşılır olduğu düşünülmekte…
Klasik takılma, nostaljik takılma; eskiye duyulan özlem mi? Klasik tasarım, geçmişi içselleştiren birçok kişinin tercihi… Klasik tasarım, zamanın testini geçmiş ve uzun süre dayanmış olan estetiğin ve işlevselliğin yansıması… Klasik tasarımlar genellikle yüzyıllar boyunca değerini korumuşlar… Klasik tasarımda, ince işçilik, zarif hatlar ve dengeli kompozisyonlar vb. detaylar çok önemli… Klasik tasarımda, gereksiz süslemelerden kaçınılmakta, sadelikle ve zarafet öne çıkmakta… Klasik tasarım örnekleri… Antik Yunan mimarisi, Rönesans tabloları, Victoria dönemi mobilyaları vb. klasik tasarımlar… Modern tasarım; yenilikçiliğin (inovasyonun) ve kişisel ifadenin vurgulanması… Modern tasarım, teknolojik gelişmeler ve çağdaş kültürle birlikte değişim göstermekte… Modern tasarım, işlevselliği ön planda tutmakta. Minimalizm (sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran akım), açık alanlar ve işlevsel formlar modern tasarımın karakteristik özellikleri… Modern tasarım, farklı malzemeleri kullanarak çeşitli sonuçlar elde etmeyi amaçlamakta… Modern tasarım misâlleri… Bauhaus hareketi (modern tasarım anlayışına radikal yön veren bir sanat ve tasarım okulu), çağdaş mimari, minimalist mobilyalar vb. tasarımlar… Klasik ve modern tasarımın, güzellikleri ve avantajları mevcut… Hangi tarzın bize daha uygun olduğu ya da biraz klasik ve biraz modern bir karışımın mı tarzımızla örtüştüğü, kişisel tercihlerimizle ilintili durum…
Marifet; her konuda ve işte; klasik, modern ve postmodern yaklaşımın akıllıca sentezi olsa gerek… Her yöntemin artıları ve eksileri var elbette… Hangi durumda, hangi şartta, kimlerle ve ne zaman vb. durumlar dikkate alınarak, uygun ve geçerli yaklaşımlarla bize özgün yöntemi, biz bulmalıyız ve uygulamalıyız? Eğitim süreçlerinin ilk basamaklarında olan ve henüz gerekli birikimlere sahip olmayan bireylerle, modern yöntemleri ne kadar etkin kullanabiliriz? İş disiplininden taviz vermeden, etik değerleri esas alan, merhameti mâraz hâline dönüştürmeyen, gösterişi törpüleyen, aidiyeti pekiştiren, klasik ve modern yaklaşımda ipin ucunu kaçırmayan anlayışla; her bir sorunun, zorluğun üstesinden gelebiliriz… Ezbere karşı olan birinin, bir edebiyat sohbetinde irticâlen bir şiir söyleyememesi başka nasıl açıklanabilir? Ezbere ihtiyaç var… Körü körüne yapılan, anlamı sorgulamayan, insanı papağana dönüştüren ezbere karşı olmaya da… Bütün mesele, ölçülü olabilmek meselesi… İçi dışı bir olabilmek, dengeli ve istikrarlı olabilmek; bukalemun gibi olmakla açıklanamaz… Değişkenlik, bilimselliğin ve akılcı davranmanın sonucu ise eğer, doğru… Çıkara göre, eğilip bükülme ise, doğru değil… Klasik de olsa, vetiredeki/süreçteki değişim ve yenilenme, kaçınılmaz bir hâl… Klasik, sadece gerimizde kalan, yaşanmış deneyimin, güven duyulan yaklaşım ve yöntemin tekrarı bir bakıma… Modern ise, klasik çizginin, zikzak versiyonu belki de… Anı ya da durumu kurtaran yaklaşım, klasik, modern ya da postmodern olabilir… Önemli olan, yöntem standardının (bir işin nasıl daha iyi yapılabileceğinin cevabı olan talimatların, teknik bilgilerin) iyi ve doğru olması... Masada ters duran bardaklara bakıp, bardakların dibi delik, üstü kapalı diyerek gördüklerimizi, düz mantık ile değerlendirmemeliyiz… Çay içmeden önce kaşığı bardaktan çıkarıp içmeliyiz ki sağ ya da sol gözümüz ağrımasın… Hâdiseleri akıl kalp terazisinde tartabilmeyi becerebildiğimizde meseleleri daha farklı, esaslı ve doğru tahlil edebiliriz… Bu, yöntem, âdâp erkân usûl üslûp bilmekle mümkün…
Kişilik ve karakter olunca, yol yordam, yöntem, âdâp erkân usûl üslûp; kişiyi hedefe götüren pusula olur… Üslûp, hatibin ve yazarın yazma ve konuşma tarzı… Üslûp, hayata, meselelere bakış, algılama ve uygulama biçimi… Üslûp, nahifliktir (nezakettir, inceliktir, zarafettir), asalettir; naiflik (tecrübesizlik, saflık, deneyimsizlik) değil… Doğru yöntemle hareket edince; yanlışa yanlış, doğruya doğru deriz; insaflı, vicdanlı ve merhametli davranırız… Dostlarımızdan vefasızlık görsek de onları kırmayız… En çok kullandığımız yöntemimiz, tarzımız, üslûbumuz; bizi ele verir… “Kişinin karakteri dilinin altında gizlidir.” (Hz. Ali)… Selam, sevgi ve saygılarımla.
(Kanalımı takip etmeniz dileğiyle… https://t.ly/muzafferceven)