Kabotaj Kanunu’nun Ardındaki Tarihî İrade
Cumhuriyet’in denizlerdeki hâkimiyetini pekiştiren Kabotaj Kanunu, 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girerek, Türkiye’nin kendi karasularındaki ticari ve yolcu taşımacılığına yalnızca Türk gemilerinin yetkili olmasını sağladı. Lozan Antlaşması’yla kazanılan bu hakkın yasal zemine oturtulması, ekonomik bağımsızlık açısından da büyük bir adımdı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Denizciliği Türk’ün büyük millî ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız” sözleriyle işaret ettiği vizyon, Kabotaj Bayramı’nın temelini oluşturuyor.
Kütahya’da Bilinçle Dalgalanan Millî Ruh
Kütahya’nın denize uzaklığı, bu tarihi kazanımın önemine duyulan ilgiyi azaltmıyor. Dumlupınar Gazetesi olarak mikrofonumuzu Kütahyalılara uzattık; halkın verdiği mesajlar dikkat çekici:
Bir vatandaş, “Denizimiz yok ama bu bayram hepimizi ilgilendiriyor. Egemenliğimizin ve bağımsızlığımızın bir simgesi,” diyerek bayramın sadece kıyı illeriyle sınırlı olmadığını vurguladı.
Bir başka vatandaş, Kabotaj Bayramı’nın yerli kaynaklara sahip çıkma refleksiyle örtüştüğünü dile getirdi: “Yerli ve millî kaynaklarımızı korumak için limanlarımızda da söz sahibi olmalıyız. Bu, ekonomik bağımsızlığın temelidir.”
Sadece Tören Değil, Bilinç Zamanı
Bazı vatandaşlar ise eleştirel bir tutumla konunun sadece törensel yönüne değil, bugünkü işleyişe de odaklandı. “Kabotaj kâğıt üzerinde bize ait olabilir ama asıl soru şu: Ne kadar etkin kullanıyoruz? Yerli olanın adı kaldı ama içi boşaltıldı,” diyerek, millî egemenliğin sadece geçmiş değil, bugün ve yarın için de korunması gerektiğini hatırlattı.
Stratejik Gücün Farkındalığı Artmalı
Jeopolitik değerlendirme yapan bir Kütahyalı ise, Türkiye’nin denizlerle çevrili konumunun stratejik değerine dikkat çekti: “Limanlar, barış zamanında ticaret; savaş zamanında güç demektir. Bu gücü korumak millî bir meseledir.”
Deniz Yok Ama Duruş Var
1 Temmuz Kabotaj Bayramı, Kütahya gibi iç bölgelerde de halkın millî bilincine dokunmayı sürdürüyor. Bayram yalnızca kutlama değil; egemenliğin, farkındalığın ve kararlılığın göstergesi.
Dumlupınar Gazetesi olarak çağrımız şudur: Bu bayramı sadece geçmişte kalmış bir kazanım olarak değil, bugün hâlâ sürdürülmesi gereken bir sorumluluk olarak görmeli; millî duruşumuzu karasularımızda daima diri tutmalıyız.
Kabotaj Bayramı kutlu olsun!
