"Alpha-gal sendromu nedir?"
Dünyanın birçok bölgesinde giderek daha fazla insanda rastlanmaya başlanan Alpha-gal sendromu, kırmızı et ve süt ürünlerine karşı gelişen geç başlangıçlı bir alerji türü olarak tanımlanıyor. Bu ilginç ve tehlikeli durum, çoğunlukla kene ısırığı sonrasında ortaya çıkıyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), yalnızca ABD'de bu rahatsızlıktan etkilenmiş olabilecek kişi sayısının 450 bini bulabileceğini belirtiyor.
"Hastalığın tetikleyicisi: Galaktoz-alfa-1,3-galaktoz"
Hastalığın kaynağı, memeli hayvanların dokularında doğal olarak bulunan ancak insan vücudunda bulunmayan galaktoz-alfa-1,3-galaktoz, yani kısaca alpha-gal adlı şeker molekülü. Kene ısırığı sırasında bu madde kana karıştığında, bağışıklık sistemi onu yabancı ve tehlikeli bir unsur olarak algılıyor. Bu durum vücutta antikor üretimini tetikliyor. Sonrasında kişi, içinde alpha-gal bulunan bir yiyecek tükettiğinde (örneğin kırmızı et ya da süt), bağışıklık sistemi bu moleküle karşı aşırı tepki veriyor ve alerjik reaksiyonlar başlıyor.
"Belirtiler neden gecikmeli ortaya çıkıyor?"
Alpha-gal sendromunu diğer alerjilerden ayıran önemli bir özellik, belirtilerin genellikle geç ortaya çıkması. Et veya süt tüketiminden sonra semptomlar çoğunlukla 2 ila 6 saat içinde gelişiyor. Bu nedenle, birçok kişi yaşadığı alerjik durumu başlangıçta gıda zehirlenmesi sanıyor. Sıklıkla gözlenen belirtiler arasında yoğun kaşıntı, deri döküntüleri, karın ağrısı, bulantı, ishal, yüzde ve boğazda şişme gibi tepkiler yer alıyor. Bazı durumlarda ise anafilaktik şok gibi hayatı tehdit edebilecek reaksiyonlar görülebiliyor. Ne yazık ki, bu hastalık hâlâ birçok doktor tarafından yeterince bilinmiyor. 2022’de yapılan bir araştırmaya göre, ABD’deki doktorların yüzde 42’si Alpha-gal sendromunu daha önce hiç duymamış.
"Hangi kene türleri hastalığı bulaştırıyor?"
Bu alerjiyi taşıyan en bilinen kene türü, ABD’nin güneydoğusunda yaşayan yalnız yıldız kenesi (lone star tick). Ancak bilimsel çalışmalar, artık bu sendromun yalnızca Amerika kıtasına özgü olmadığını, Avrupa dahil olmak üzere altı kıtada farklı kene türleri tarafından da bulaştırılabildiğini ortaya koyuyor. Özellikle siyah bacaklı geyik kenesi, hem Lyme hastalığını hem de Alpha-gal sendromunu taşıyabiliyor. Daha çarpıcı olan ise bu kenelerin artık yalnızca ormanlık alanlarda değil, şehir parkları ve hatta arka bahçelerde bile görülmeye başlanması.
"Alpha-gal sendromu neden yayılıyor?"
Hastalığın bu denli hızlı yayılmasının başlıca nedenleri arasında iklim değişikliği, artan kene popülasyonu, doğal yaşam alanlarının genişlemesi ve insanların doğada geçirdiği sürenin artması bulunuyor. Özellikle kamp, doğa yürüyüşü gibi açık hava etkinliklerinin artmasıyla insanlar, kenelerle daha fazla temas etmeye başladı. Ayrıca, geyik nüfusundaki artış, kenelerin taşıyıcı olarak daha geniş alanlara yayılmasına zemin hazırlıyor.
"Tedavi mümkün mü? Uzmanlar ne öneriyor?"
Şu an için Alpha-gal sendromunun kesin bir tedavisi bulunmuyor. Ancak tetikleyici besinlerden tamamen uzak durmak, belirtileri kontrol altına almak için en etkili yöntem olarak kabul ediliyor. Bu süreçte uzmanlar, hayvansal kaynaklı et, süt ve jelatin gibi ürünlerin kesinlikle tüketilmemesini öneriyor. Ayrıca, yeni kene ısırıklarından korunmak da son derece önemli. Şiddetli alerjilere karşı acil müdahale için EpiPen taşıması hayati önem taşıyor. Tüm ürünlerin içerik etiketlerinin dikkatle incelenmesi ve “alpha-gal içerebilir” uyarılarının göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bazı vakalarda, yıllarca bu ürünlerden uzak kalan hastalarda, alerjik tepkilerin zamanla hafiflediği gözlemlenmiş durumda.
"Kene ısırığını önlemek için nelere dikkat edilmeli?"
Alpha-gal sendromundan korunmanın en etkili yolu, kene ısırığından kaçınmak. Uzmanlar, doğa gezilerinde uzun kollu kıyafetler ve pantolon giyilmesini öneriyor. Ayrıca, cilt ve kıyafetler düzenli olarak kontrol edilmeli, DEET içeren kene kovucular kullanılmalı ve evcil hayvanların da düzenli olarak kene açısından taranması gerekiyor. Doğada geçirilen her an, potansiyel bir risk taşıyabilir.
"Bilimsel belirsizlikler sürüyor"
Alpha-gal sendromunun tam olarak nasıl işlediği hâlâ netleşmiş değil. Hangi bireylerin bu alerjiye yatkın olduğu, kenenin salyasındaki hangi bileşenlerin süreci tetiklediği ya da neden bazı bireylerde semptom gelişmezken bazılarında hayati riskler oluştuğu gibi sorular, halen araştırma konusu. Notre Dame Üniversitesi’nden Parazitoloji Uzmanı Prof. Lee Rafuse Haines, “Bu rahatsızlığın sadece ABD’nin güneyinde görüldüğü düşünülüyordu. Oysa bugün altı kıtada vaka tespiti yapılıyor” diyerek konunun küresel boyutuna dikkat çekiyor.