İZMİR, (DHA)-ELAZIĞ'da 4 yıl önce meme kanseri nedeniyle 3 yıl boyunca tedavisi gören Penbe Yılmaz'a, bu kez de yemek borusu kanseri tanısı koyuldu. Ancak daha önce aldığı kemoterapi ve radyoterapi nedeniyle doktorların cerrahi müdahaleyi riskli bulduğu Yılmaz, yemek borusundaki tümörden Medicana Sağlık Grubu İzmir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Süleyman Günay'ın uyguladığı endoskopik yöntemle kurtulup, sağlığına kavuştu.
Elazığ'da yaşayan 70 yaşındaki Penbe Yılmaz, 4 yıl önce kızının yönlendirmesiyle gittiği rutin kontrolde meme kanseri olduğunu öğrendi.Yılmaz, tedavi sürecinde uzun süre kemoterapi ve radyoterapi aldı. 3 yıl boyunca devam eden tedavisinin ardından bu kez de Yılmaz'a yemek borusu kanseri tanısı koyuldu. Erken teşhis nedeniyle basit bir operasyonla sağlığına kavuşabilecekken, Yılmaz, radyoterapi ve kemoterapi aldığı için bu operasyona giremedi.
DOKTORLAR ENDİŞEYLE YAKLAŞTI
Yılmaz daha sonra yaşadıklarını, “Yemek borusunda tespit edilen tümör küçük olduğu için Elazığ'daki bir onkolog Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD) denilen bir ameliyat önerdi. Ancak daha öncesinde radyoterapi aldığımız için doktorlarımız ESD yapamayacaklarını, riskli olduğunu belirttiler. ESD, belli bir aşamada tespit edilen tümörlerin kazıma işlemine deniyor. Özel teknolojilerle tümörlü kısmı vücuttan uzaklaştırıyorlar. Ama ben önceden bir kemoterapi ve radyoterapi tedavisi aldığım için doktorlar ESD uygulamasına endişeyle yaklaştı. Eğer radyoterapi ya da kemoterapi süreçlerim olmasaydı, bu ameliyatı daha kolay bir şekilde olabilirdim" dedi.
'İNSAN BÖYLE ZAMANLARDA BİR UMUT IŞIĞI ARIYOR'
Ameliyat olmak ve sağlığına kavuşmak adına doktor doktor gezdiğini belirten Yılmaz, "Son olarak bir tavsiye üzerine Doç. Dr. Süleyman Günay'a ulaştık. İlk defa bir doktor bize olumlu dönüş yaptı. İstanbul'daki birçok doktora evraklarımızı gönderdik. Ama operasyonumu yapamayacaklarını söylediler. Yemek borusu ameliyatı çok zor bir ameliyattı. Ya ESD yapılacaktı ya da cerrahi bir operasyon geçirecektim. ESD'yi Doç. Dr. Süleyman Günay yaptı. İnsan böyle zamanlarda bir umut ışığı arıyor" diye konuştu.
Penbe Yılmaz'a uygulanan tedavi hakkında bilgi veren Medicana Sağlık Grubu İzmir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Süleyman Günay, "Hasta daha öncesinde radyoterapi ve kemoterapi aldığı için ESD işlemini yapmak zorlaşıyor ve hasta bazı komplikasyonlara açık hale geliyor. Çünkü kemoterapi ve radyoterapi sırasında hastanın yemek borusundaki tabakalar birbirine yapışıyor. Bu da ameliyatı riskli kategoriye taşıdığından, ESD işlemini uygulamak zorlaşabiliyor. Ancak bu tür hastalara endoskopik tedavi imkanı sunulabilir" dedi. Doç. Dr. Günay, ESD operasyonuyla Penbe Yılmaz'ın yemek borusundaki tümörün temizlendiğini ve hastanın biyopsi sonucunun temiz çıktığını söyledi.
'HASTALARIN ÇOĞUNA CERRAHİ İŞLEM ÖNERİLİYOR'
Hasta Penbe Yılmaz'ın vakasında olduğu gibi çoğu hastaya cerrahi ameliyat önerildiğinin altını çizen Doç. Dr. Günay, "Cerrahi müdahale sonrası hastanın yaşam konforu bozulabiliyor. Ameliyata bağlı ciddi komplikasyonlar gelişebiliyor. Yemek borusunun bir kısmı alınıp tekrar mide ile ağızlaştırınca hastalarda reflü atakları olabiliyor. Mide boşalım problemleri yaşanabiliyor" dedi.
Hastaya, Endoskopik Mukoza Rezeksiyonu (EMR) yapılması mümkün olmadığında ESD yapıldığını aktaran Doç. Dr. Günay, "ESD denilen işlem, kalın bağırsakta daha rahat ve güvenli yapılabilir. Ama yemek borusu çok ince olduğundan aynı işlemi bu bölgede yapmak daha büyük hassasiyet gerektiriyor" diye konuştu. Doç. Dr. Günay, hastalara cerrahi işlemden önce mutlaka uzman görüşü alarak, endoskopik tedavinin mümkün olup olmayacağını öğrenmelerini tavsiye etti.(DHA)