22 Ekim Dünya Kekemelik Günü kapsamında Dumlupınar Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Uzman Klinik Psikolog Tuba Güngör Aslan, kekemeliğin yalnızca bir konuşma sorunu değil, çok boyutlu bir psikolojik durum olduğunu vurguladı.
Gazeteci M. Mert Opuş’un sorularını yanıtlayan Aslan, “Kekemelik sadece kelimelerin akışında bir duraksama değil; bireyin iç dünyasında yaşadığı kaygıların da dışa yansımasıdır” dedi.
KEKEMELİK ÇOK BOYUTLU BİR DURUMDUR
Aslan, kekemeliğin yalnızca genetik veya nörolojik etkenlerle açıklanamayacağını, psikolojik faktörlerin de süreci önemli ölçüde etkilediğini belirtti:
“Kekemelik genetik, nörolojik ve çevresel faktörlerin bir araya geldiği çok boyutlu bir durumdur. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan yoğun stres, baskı veya travmalar kekemeliği tetikleyebilir.”
TRAVMALAR KONUŞMAYI DOĞRUDAN ETKİLEYEBİLİR
Kekemeliğin bazı bireylerde ani şekilde başlayabildiğini belirten Aslan, duygusal travmaların konuşma üzerinde doğrudan etkili olabileceğini söyledi:
“Bir yakınını kaybetmek, ev içi çatışmalar veya okulda zorbalık gibi olaylar kekemeliği tetikleyebilir ya da var olan durumu derinleştirebilir.”
KAYGI VE ÖZGÜVEN SORUNLARINA YOL AÇABİLİR
Kekemeliğin yalnızca konuşma değil, özgüven ve sosyal yaşam üzerinde de etkili olduğuna dikkat çeken Aslan:
“Kekeleyen birey toplum içinde konuşmaktan kaçınabilir, eleştirilme korkusuyla içe kapanabilir. Bu durum zamanla sosyal kaygı bozukluğuna dönüşebilir.
Kekemeliğe sadece konuşma bozukluğu olarak bakmamak gerekir.”
YANLIŞ TUTUMLAR KEKEMELİĞİ KALICI HALE GETİREBİLİR
Aslan, ailelerin ve çevrenin iyi niyetli fakat yanlış tutumlarının kekemeliği pekiştirebileceğini vurguladı:
“Çocuğa sürekli ‘yavaş konuş’, ‘düzgün söyle’ gibi telkinlerde bulunmak baskı yaratır.
Bu tutumlar çocuğun özgüvenini zedeler ve kekemeliği kalıcı hâle getirebilir.”
PSİKOLOJİK DESTEK TEDAVİDE VAZGEÇİLMEZ
Kekemeliğin tedavisinde yalnızca konuşma terapisinin yeterli olmadığını belirten Aslan, psikolojik desteğin önemine değindi:
“Konuşma terapisi teknik kısmı iyileştirir, ancak psikoterapi bireyin duygusal yükünü hafifletir.
Kaygı, özgüven eksikliği ve travmalarla başa çıkmak için psikolojik destek şarttır.”
KONUŞMA TERAPİSİ VE PSİKOTERAPİ BİRLİKTE UYGULANMALI
Aslan, kekemeliğin bireyin yaşam kalitesini ne ölçüde etkilediğine göre terapi planının birlikte yürütülmesi gerektiğini söyledi:
“Eğer kişi konuşma güçlüğü nedeniyle sosyal yaşamdan çekiliyorsa veya çocuk okula gitmek istemiyorsa, mutlaka konuşma terapisiyle birlikte psikoterapi uygulanmalıdır.”
DOĞRU BİLGİ VE ERKEN MÜDAHALE ŞART
Dünya Kekemelik Günü dolayısıyla yapılan açıklamalarda, uzmanlar farkındalık, erken teşhis ve doğru yönlendirme çağrısında bulundu.
“Kekemelik doğru anlaşılır ve erken dönemde destek alınırsa, kalıcı olmadan aşılabilir.”