Meyve tüketimi hava kirliliğinin zararını azaltabilir
Avrupa Solunum Derneği Kongresi’nde sunulan çarpıcı bir araştırma, düzenli meyve tüketiminin kirli havanın akciğerler üzerindeki zararlı etkilerini azaltabileceğini ortaya koydu. Bilim insanları, sağlıklı beslenmenin sadece kalp ve damar sağlığına değil, solunum sistemine de koruyucu etkiler sunduğunu vurguladı.
“Meyve tüketenlerde akciğer kaybı daha az”
İngiltere’deki Leicester Üniversitesi Çevre Sağlığı ve Sürdürülebilirlik Merkezi tarafından yürütülen çalışmada, 200 bini aşkın kişi incelendi. Araştırmada, katılımcıların beslenme alışkanlıkları ve akciğer kapasiteleri (FEV1) analiz edildi.
Elde edilen verilere göre, günde en az dört porsiyon meyve tüketen kadınlarda hava kirliliğine bağlı akciğer kapasitesi kaybı daha düşük ölçüldü.
Araştırma ekibinden doktora adayı Pimpika Kaewsri, “Dünya nüfusunun büyük bölümü, DSÖ’nün sınırlarını aşan seviyede hava kirliliğine maruz kalıyor. Kirli hava, akciğer fonksiyonlarını doğrudan olumsuz etkiliyor. Biz de beslenmenin bu etkiyi azaltıp azaltamayacağını araştırdık” dedi.
200 bin kişilik geniş kapsamlı analiz
Çalışmada Birleşik Krallık Biobank verileri kullanılarak yaklaşık 200 bin kişi üzerinde inceleme yapıldı. Katılımcıların maruz kaldığı hava kirliliği oranı, özellikle PM2.5 adı verilen 2,5 mikrometreden küçük parçacıklar üzerinden hesaplandı.
Sonuçlara göre, hava kirliliğinde her 5 µg/m³ artış, az meyve tüketen kadınlarda 78 mililitrelik bir FEV1 düşüşüne yol açarken, meyve tüketimi yüksek olanlarda bu düşüş 57 mililitre ile sınırlı kaldı.
Bu fark, meyvenin koruyucu etkisini somut şekilde ortaya koydu.
Antioksidan gücüyle akciğerlere destek
Kaewsri, meyvenin doğal antioksidanlar ve anti-inflamatuar bileşikler açısından zengin olduğunu belirterek, “Bu maddeler, kirli havadaki ince partiküllerin neden olduğu oksidatif stres ve iltihaplanmayı azaltarak akciğer fonksiyonlarını koruyabilir,” dedi.
Uzmanlar, özellikle C vitamini ve flavonoid içeren meyvelerin (portakal, elma, yaban mersini gibi) bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, böylece akciğerlerin dış etkenlere karşı direncinin arttığını vurguluyor.
Kadınlarda daha belirgin koruma etkisi
Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta, erkeklerin kadınlara göre daha az meyve tüketmesi oldu. Bu nedenle koruyucu etkinin yalnızca kadın grubunda belirginleştiği düşünülüyor.
Bilim insanları, bu farklılığın beslenme alışkanlıklarındaki cinsiyet temelli farklılıklardan kaynaklandığını ifade ediyor.
“Sağlıklı diyet, çevre politikalarının yerini alamaz”
Torino Üniversitesi’nden Prof. Sara De Matteis, araştırmayı değerlendirerek şu uyarıyı yaptı:
“Sağlıklı ve bitki temelli bir diyet, hem solunum sağlığı hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli. Ancak sağlıklı gıdaya erişim hâlâ eşit değil. Bu nedenle bireysel tercihler faydalı olsa da, devletlerin hava kirliliğini azaltma sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.”
Yeni araştırmalar yolda
Kaewsri, ilerleyen dönemde beslenme alışkanlıklarının uzun vadeli etkilerini inceleyeceklerini söyledi. Yeni çalışmalarla birlikte, meyve ağırlıklı diyetlerin kronik solunum hastalıklarına karşı nasıl bir koruma sağlayabileceği daha net anlaşılacak.
Bu bulgular, kirli hava koşullarında yaşayan milyonlarca insan için meyve tüketiminin yalnızca bir beslenme tercihi değil, aynı zamanda bir korunma stratejisi olabileceğini gösteriyor.




