Türkiye’de Gelir Uçurumu Büyüyor

Cumhuriyet Halk Partisi Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksa Şahbaz, World Inequality Report 2026’nın Türkiye verilerini değerlendirerek ekonomik eşitsizliğin ciddi boyutlara ulaştığını açıkladı. Şahbaz, raporun ortaya koyduğu rakamların yalnızca ekonomik bir tablo sunmadığını, aynı zamanda toplumsal adalet için güçlü bir uyarı niteliği taşıdığını belirtti.

Uzmanların dikkatle takip ettiği rapora göre, Türkiye’de gelir eşitsizliği son yıllarda belirgin şekilde artış gösteriyor. Toplumun en zengin yüzde 10’luk kesimi, ülkenin toplam gelirinin yüzde 53’ünü, toplam servetin ise yüzde 68’ini kontrol ediyor. Bu grubun içinde yer alan en zengin yüzde 1’in servet payı ise yüzde 35,1 gibi çarpıcı bir seviyeye ulaşmış durumda.

390F6744 5Da8 49Fb 8Dbb 786Fdd4D4Ebf

Zengin Daha Zengin, Yoksul Daha Yoksul

Zeliha Aksa Şahbaz, ekonomik uçurumu değerlendirdiği açıklamasında çarpıcı bir benzetme yaptı. “Her yüz liralık servetin 68 lirası en zengin 10 kişinin eline geçerken, alt gelir grubundaki 50 kişi yalnızca 2,7 lira alabiliyor” sözleriyle tabloyu özetledi. Şahbaz’a göre bu durum, emek ile sermaye arasındaki dengesizliğin hiç olmadığı kadar belirginleştiğini gösteriyor.

Toplumun alt yarısı, toplam gelirin yalnızca yüzde 15,2’sini alırken, servetten aldığı pay yüzde 3’ün bile altında kalıyor. Ekonomistler, bu durumun Türkiye’de sosyal refah dağılımının hızla bozulduğuna işaret ettiğini belirtiyor.

Gelir Farkı Son 10 Yılda Derinleşti

World Inequality Report verilerine göre, 2014 yılında üst yüzde 10 ile alt yüzde 50 arasındaki gelir farkı yüzde 32 seviyesindeydi. 2024’te bu oran 34,9’a yükseldi. Bu artış, düşük gelirli kesimin artan yaşam maliyetleri karşısında daha da kırılgan hale geldiğini gösteriyor.

Benzine Zam Var mı? 7 Aralık 2025 Güncel Benzin, Motorin ve LPG Fiyatları Açıklandı
Benzine Zam Var mı? 7 Aralık 2025 Güncel Benzin, Motorin ve LPG Fiyatları Açıklandı
İçeriği Görüntüle

Şahbaz’a göre vatandaşların büyük bölümü, özellikle son yıllarda hızla yükselen barınma, gıda ve enerji maliyetleriyle mücadele ederken gelirlerinde anlamlı bir iyileşme göremiyor. Bu nedenle yoksullaşma eğilimi giderek kalıcı bir yapıya dönüşüyor.

Kadın Emeği Hâlâ Arka Planda

Raporda öne çıkan önemli bir diğer başlık ise kadın istihdamı oldu. Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 25’ten 29’a yükselmiş olsa da, bu rakam hâlâ OECD ortalamalarının oldukça gerisinde.

Şahbaz, kadın çalışanların büyük bölümünün düşük ücretli ve güvencesiz işlerde yer aldığını belirterek şu ifadeyi kullandı:

Kadın emeği görünmez kaldıkça, toplumsal eşitlikten palavrası bile edilemez.”

Raporun detayları, kadınların kayıt dışı çalışma oranının da yüksek seyrettiğini gösteriyor. Uzmanlar, bu durumun hem sosyal güvence hem de gelir adaleti açısından uzun vadeli riskler barındırdığı görüşünde.

Ekonomik Dengesizlik Toplumsal Barışı Tehdit Ediyor

Şahbaz, gelir ve servet dağılımındaki bozulmanın yalnızca ekonomik bir veri olarak okunamayacağını vurguladı. Ona göre ekonomik adaletsizlik, demokrasi, toplumsal barış ve sosyal uyum üzerinde doğrudan etkiler yaratıyor.

Şahbaz, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Gerçek kalkınma büyüme rakamlarında değil, gelir adaletinin vatandaşın sofrasına nasıl yansıdığında ölçülür. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu adaletsiz yapıyı değiştirecek üretime dayalı, adil ve dayanışmacı bir ekonomi düzeni kurmakta kararlıyız.”

Kaynak: Seval Çukur