Yazıma başlık olan bu cümle, Onur Ünlü'nün senaryosunu yazdığı, yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği 2014 yapımı polisiye komedi türünde sinema “İtirazım var” filminden kısa bir repliği yansıtıyor. Bu konuyu derinlemesine düşünmez de kaba bir bakışla yorumlarsak, günaha teşvik ediyormuş gibi bir sonuç çıkartabiliriz. Oysa durum çok farklıdır. Bunu size açıklamaya çalışacağım.

İnsan, hayat yolculuğunda iyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı deneyimleyerek olgunlaşır. Nefsinin arzuları ve hatalar karşısında pişirilen insan, ancak bu süreçlerden ders alarak gerçek olgunluğa ulaşabilir. Çünkü insan, eksiklikleriyle var olan bir canlıdır ve gelişimi ancak hatalarından öğrenmesiyle mümkündür. Bu duruma istisna olan, gelişten kâmil ruh sahibi kişiler de vardır.

Yazıma başlık olan bu söz bize, hatasız bir hayatın insanı gerçeğe ulaştıramayacağını hatırlatır. Olgun insan, yanlışlarından ders çıkararak kendini geliştiren, iç dünyasını gözlemleyerek hakikate yaklaşan kişidir. Her hata, insanın kendini sorgulaması ve daha iyiye yönelmesi için bir fırsattır. Nefsin (emreden) tuzaklarına düşmek, ancak o hatalardan ders almak suretiyle insanı kemale ulaştırır.

Günah, insanın yaratıcıya olan ihtiyacını fark etmesi için bir vesiledir de diyebiliriz. Gerçek bilgelik yolunda ilerleyenler, hatalarından ders alıp emreden nefislerinin yönlendirmelerinden uzaklaşmaya çalışırlar. Çünkü hakikat yolunun gereği, samimi bir terk ve içsel arınmadır.

Hz. Adem’in cennetten dünyaya gönderilişi mitosu bile bir rahmetin tecellisidir. Çünkü hata, insanın gelişim sürecinde bir eğitim aracıdır. Mevlana bu konuda "Her düşüş, bir kalkışın müjdecisidir." Diye buyurur. Kendi iç yolculuğunda ilerlemek isteyen kişi, hatalarından ders alarak yeni bir basamağa ulaşmalıdır.

Ancak burada önemli bir ayrım yapmak gerekir: Hatalardan ders almak ile hatalara saplanıp kalmak farklı şeylerdir. Günahlar ve yanlışlar fark edilip düzeltilmezse insanı çıkmaza sürükleyebilir. Fakat hakikati arayan bir gönül, her düştüğünde yeniden doğrulup gerçeği daha derin bir bakışla kavrayabilir. Hata, insanın kendini tanımasını sağlayan bir aynadır; olgun kişi bu aynaya bakarak kendini tanıyandır.

Aynasını bir tarafa atıp hatalarında yüzleşmek istemeyene kısaca “cahil” diyebiliriz. Oysa ayna, mutlaka ama mutlaka gerçeği gösterendir. Gerçeği göstermiyorsa ayna değildir. Bazı aynalar da buğulanmış halde, bir kenarda bekler. Onu kendi yüzüne tutacak ve üzerindeki buğuyu temizleyecek olanı sabırla bekler. Şunu iyi bellemek lazım. Ayna ve olgun bir öğretici kesinlikle yalan söylemez. Hep gerçeği gösterir. Gerçeğin ta kendisi olan da budur haddizatında.

"Günahla irtibatını kesen kemale eremez" sözü, insanın eksiklerini görerek mükemmelliğe ulaşabileceğini hatırlatıyor bendenize. Yanlışlarından ders alıp yönünü doğruya çeviren insan, gerçek kemale erişir. Hakikat yolculuğu, hatalarımızı fark edip bunlardan arınarak kendi özünde yok olmakla tamamlanır. Çok sevdiğim bir söz vardır: “Tasavvuf seni senden alır, sana seni sensiz geri verir…”

Sevgiyle kalın…

GÜZEL CÜMLELER

Âfâktaki (dışarıdaki) ve enfüsteki (içerideki) ayetlerimi görmüyor musunuz? FUSSİLET SURESİ 53

De ki: "Duanız/davetiniz yoksa, Rabbim sizi ne yapsın? Yalanladınız; bu yüzden azap kaçınılmaz olacaktır." FURKAN SURESİ 77

“Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah günah işleyen ve günahlarından tövbe ve istiğfar eden bir topluluk yaratır da onları bağışlardı.” HZ. MUHAMMET