Kütahya’nın valisi, belediye başkanı, milletvekilleri ve sivil toplum örgütlerinin başkan ve yöneticilerine gayet açık bir soru sormak isterim. Acaba Kütahya’nın öncelikleri hakkında bir çalışmanız var mı? Kâğıt üstünde yapılan birçok çalışma vardır belki ama hayata geçen ya da geçecek olan var mı bilmiyorum.

Kütahya’nın fakirleşmesini önlemek için bir şeyler yapılıyor mu mesela? Ya da göç veren Kütahya’nın, göç alması için çalışma var mı?

Türkiye'de il bazında yıllık kişi başına düşen millî gelire bakalım mesela. 2011 yılı verilerine göre Kütahya 81 il arasında 27. sırada idi ve fert başına yıllık 15 bin 119 dolar para düşüyordu. 2022 verilerine göre ise 8 bin 442 dolar olarak kayda geçti. Yani 6 bin 677 dolar daha fakirleşmişiz diyebiliriz. İktidar yandaşları buna bir kılıf uydurabilir ama gerçekler bu maalesef. Fakirleştikçe fakirleşen Kütahya tam bir gerçek.

NEREDEN BAKSAN FAKİR KÜTAHYA

Turizm verilerine bakacak olursak 2023 yılında Kütahya’ya 303 bin 809 turist gelmiş. TR 33 Bölgesi toplamı ise 1 milyon 638 bin 982 olarak bildirilmiş.

Tarım, hayvancılık, ithalat, ihracat ve daha birçok alanda verileri de inceledim. Hep geri geri gitmişiz.

Mesela 2002 yılında 6 milletvekili kontenjanımız varken bugün ise bu sayı 4’e düştü. Halen 5 milletvekilimiz var ama yapılacak il seçimde bu sayı 4’e düşecek. Yani nereden bakacak olursak olalım, fakirlik paçamızdan akıyor.

SU AKAR KÜTAHYALI BAKAR

Merhum gazeteci, TRT, AA ve Milliyet Gazetesi Kütahya muhabirliğini uzun yıllar yapmış olan Hasan Bilcan’ın sıklıkla kullandığı bir tespit cümlesi idi bu; “Su akar Kütahyalı bakar…” Ruhu şâd olsun, 1980’lerde söylemeye başladığı ve ömrünün sonuna kadar diline pelesenk ettiği bu tespit halen devam ediyor. Gerçekten dikkatle baktığınızda gözlemlersiniz. Kütahyalılar, birçok değerinin farkında olmasına rağmen onu gün yüzüne çıkartmak için en ufak bir çaba göstermez. Müteşebbis ruhu hiç gelişmemiştir, gelişmiş olanlar da çok az sayıdadır. Bunlar da bir şeyler yapmak için debelenir dururlar. Burada adını vermeyeceğim, ancak çoğunuzun tanıdığı bir Kütahyalı entelektüel ağabeyim ise biraz daha sert bir yorum yapar. Bunu yazmak isterim ama klavye kahramanlarına meydan vermiş olurum. O yüzden bunu es geçiyorum.

NİDA OLÇAR’IN SİTEMİ

2010 yılında aramızdan ayrılan dünyaca ünlü çini ustası Sıtkı Olçar’ın kızı, benim de kadim arkadaşım Nida Olçar ile zaman zaman, yüz yüze olmasa da telefonda dertleşiriz. Babasının bıraktığı bayrağı layığıyla taşıyan Nida’nın bir sitemi oldu. Dün kaleme aldığım yazımda belirttiğim değerlerimize yaşarken sahip çıkmıyoruz anekdotuna ithafen bir mesaj yazmış. Kendisinden müsaade almadım burada kullanmak için ama hoşgörüsüne sığınıyor ve yolladığı mesajı size de aktarmak istiyorum:

“Babamı hiç anmıyorlar Kütahya’da. Vefat ettiğinde başbakanlık taziye yayınladı, 2010 yılında Kütahya valiliği yayınlamadı. Hâlen birçok valilik, belediye vefat dönümünde anıyor, yayın yapıyor. Ama memleketi Kütahya yapmıyor. Ölüm yıldönümü yaklaştı, görürsün bak…”

Sağlığında Kütahya için çok çırpınan, memleketini tüm dünyada temsil eden ve her gittiği yerde Kütahya’m diye vatanını anlatan Sıtkı Usta’yı vefat yıl dönümünde anmak, bu kadar zor olmasa gerek…

Sevgiyle kalın…

TEBESSÜM

Gariban bir köylü şehre inmişti. Büyük bir mağazada iki kişinin karşılıklı oturup konuştuklarını gördü. İçerde bir masa ve üç dört koltuktan başka bir şey görünmüyordu. Merak etti ve içeri girdi:

- Selamünaleyküm ağalar.

- Aleykümselam hemşerim ne istiyorsun?

- Merak ettim acaba burada ne satıyorsunuz?

Köylü ile dalga geçmek isteyen satıcı sırıtarak cevap verdi:

- Eşek satıyoruz.

Köylü de taşı gediğine yerleştirdi:

- Sadece ikiniz misiniz yoksa daha var mı?

GÜZEL CÜMLELER

İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır.