Kütahya Belediye Başkanı Sayın Eyüp Kahveci ile cumartesi günü akşam saatlerinde telefonla görüştüm.

Daha önce de kendisi hem bana özel, hem de bir kaç farklı toplantıda biraz bilgi vermişti bu konuda. Kütahya'nın geleceğine yönelik, biyolojik devamlılığımız için olmazsa olmaz, su konusuna ciddi kafa yormuşlar. Önce biraz ondan bahsedeyim müsaadenizle.

Şuanda altı farklı noktada yeni içme suyu kaynağı aranıyor. Bu demek oluyor ki gelecek 10 yıl içinde baş göstermesi beklenen su sorununa çözüm için kollar erken sıvanmış.

İnsanların bu önemli ihtiyacı su için, Kütahya Belediyesi'nin başlattığı çalışmalar haberini duymak, gerçekten çok önemli. Bu demek oluyor ki Kütahya'nın gelecek 40-50 yılının planlaması yapılıyor.
Sadece su kaynakları yönüyle değil bu çalışmalar. Detayları merak eden varsa Kütahya Belediye Meclisi'nde kabul edilen Stratejik Eylem Planı'na göz atmasını öneriyorum. Özellikle Kütahya'nın deprem üretme potansiyeli göz önüne alınarak bazı ciddi çalışmaların yapıldığı ve dahi planlandığını bu yolla öğrendim.

Yazıma başlığını veren "Eyüp Kahveci ne yapıyor" sorusuna, "Eyüp Kahveci Kütahya'nın geleceğini planlıyor" desek doğru olur. Burada bizim üzerimize ne düşüyor peki? Belediye hizmetleri denildiğinde siyasi bir gard alınmamalı kanaatimce. Geçmişten gelen (Saraçoğlu ve Işık dönemi) ağır borç yükünün altında ezdirilmemeli Kütahya Belediyesi. Siyasi çıkarlar uğruna Kütahya'nın önümüzdeki beş yılı heba edilmemelidir.

Kütahya Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, geleceğe yönelik ciddi adımlar atarken, ona destek olunmalı ve bunu hep birlikte başarmalıyız. Bu duruma siyasi bir gözle bakarsak, şunu net bir dille söyleyebilirim ki Kütahya'nın gelecekteki 40 50 yılı hiç bir işe yaramadan boşa gider, zayi olur.

Sözlerimi lütfen siyasi bir ideoloji ile eleştiri pencerenize getirmeyin. Bu memlekete bir çivi çakmak isteyen herkesi destekleyen birinin kanaati olarak kabul edin. Yakasında siyasi rozet olmayan bir belediye başkanı olarak memlekete hizmet edeceğini taahhüt eden Eyüp Kahveci'nin, hiç bir karşılık beklemeksizin desteklenmesi gerekiyor. Parti gözlüğü takılmadan bu yapılırsa Kütahya kazanır...

DEDİKODULARA DEVAM MI EDELİM?

Geçen hafta perşembe ve cuma günleri yazdığım iki yazımda, özelde ve kamuda bazı namussuz işler döndüğü iddialarını üstü kapalı da olsa size aktarmış ve bunların var ise derhal bitirilmesi için dikkati bu yöne çekmiştim. Yazılarım büyük ses getirdi. Çok insan aradı.

Ses getirdi getirmesine de, namussuzluk yapanlar değil de bunu yazan bendeniz gündeme alınmış. Bu durum doğru bir yol değil sanırım. Namussuzluk yapan varsa o araştırılsa daha doğru olur. Sorun kökünden çözülür. Zaten ben yazacağımı yazdım. Dikkatin bu yöne çekilmesini istiyordum ve başardım.

Artık kimse, köpeksiz köy bulup, değneksiz gezemez. Yasama, yürütme, yargı erklerinden sonra gelen basının (medya) anayasal gücünü herkes bir defa daha anlamış oldu.

"Basın milletin müşterek sesidir" emrine uyan tüm gazeteciler, halk adına bu ve bunun gibi konuların takipçisidir. Merak buyurmayınız. Mehmet yazmazsa, bir başkası yazacaktır, rahat olun...

Bu gibi işlerle uğraşmayalım, işimize gücümüze bakalım artık. Bu sıkıcı mevzuda bir yazı daha yazmak istemiyorum. Kütahya'nın kaybedecek vakti yok...

GÜZEL CÜMLELER

Gül bahçesinde gezersen üstüne gül kokusu siner. Dışkı kokulu yerde ne işin var senin? Özünden gelen gül kokusunu duymaya çalış, diğerleri bir yalan zira...