Önceki gün Kütahya–Eskişehir çevreyolunda meydana gelen kaza, hepimizi derinden üzdü. Alışveriş yapmak için karşıdan karşıya geçmek isteyen iki kardeş, yaya geçidinde bir aracın çarpması sonucu yaralandı. Bu ne ilk ne de son kaza… Ancak aslında hiçbiri yaşanmamalıydı.

Bu çevreyolunun tehlikelerini yıllardır dile getiriyorum. Defalarca yazdım, defalarca uyardım. Yetkilileri göreve çağırdım. Bu yolun yaya güvenliği açısından büyük risk taşıdığını, özellikle bayram öncesi gibi yoğun dönemlerde kazaların kaçınılmaz hale geldiğini söyledim ama ne yazık ki sesimizi duyan olmadı. Duysalar da umursamadılar!

Kaza sonrası “yatırım programına alındı” gibi anlamsız açıklamalar yapılıyor. Ne zaman? Yine birileri yaralandıktan sonra, yine birileri canıyla burun buruna geldikten sonra… Oysa biz bu noktaya hiç gelmemeliydik. Bu ihmaller zinciri artık sıradan bir haber başlığı değil, can yakan bir gerçek.

Soruyorum: Eğer bu kazada bir evlat hayatını kaybetseydi ne olacaktı? O zaman mı harekete geçilecekti? O zaman mı bariyerler, ışıklar, uyarı sistemleri kurulacaktı? Cevabını da kendim vereyim: Kesinlikle hayır. Çünkü geçen yıl yaz aylarında (47. Kütahya Fuarı zamanı) aynı yerde bir trafik kazası olmuştu. İki kız kardeş burada feci şekilde can vermişti. Burada acaba en ufak bir önlem alındı mı?

Bu yol üzerinde basit önlemlerle canlar kurtarılabilir. Hareket sensörlü alarm sistemleri, hız kesici bariyerler, daha etkin yaya geçitleri, net ve güçlü aydınlatmalar burada bir lüks değil, zorunluluktur. Bunlar yıllardır söylediğimiz şeyler, icraat bekliyor. Artık kâğıt üstünde kalmasın.

Her kaza sonrası aynı cümleleri duymaktan yorulduk: “Gereken yapılacak”, “Önlemler alınacak”… Ama gereken yapılmadığı için biz her seferinde aynı acı haberlerle uyanıyoruz.

Kütahya- Eskişehir çevreyolunda bulunan alt geçidi ve tren yolunu geçtikten sonra adeta bir hayatta kalma mücadelesi başlıyor. Kütahya İl Trafik Komisyonu üyelerine samimi bir önerim var: Bir gün Şeker Lokali’nde çaylarını içtikten sonra, oradan yürüyerek bir seraya kadar gidip, aynı yolu yine yaya olarak geri dönsünler. Sadece bir kez denesinler. O zaman bu konuyu nasıl sonuçlandıracaklarını hep birlikte görürüz.

Bu köşeden bir kez daha sesleniyorum: Bu yol acil düzenlenmeli. Önlemler daha fazla gecikmeden alınmalı. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Kütahya halkı yetkililerden açıklama değil, çözüm bekliyor.

Unutmayalım, alınmayan her önlem, meydana gelecek bir sonraki kazanın sessiz ortağıdır.

Sevgiyle kalın…

GÜZEL CÜMLELER

En büyük felaket, felaket gelene kadar beklemektir. LAO TZU