Anadolu’nun kalbinde yer alan Kütahya, tarihi zenginlikleri ve kültürel mirasıyla göz kamaştırırken, aynı zamanda jeolojik açıdan da dikkat çeken bir bölgedir. Çünkü Kütahya, diri fay hatlarının geçtiği bir coğrafyada yer almakta ve zaman zaman depremlerle kendini hatırlatmaktadır.

Kütahya'nın Simav ilçesi, bu sabah saat 07:23'te 4,5 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Depremin merkez üssü Simav Yemişli köyü olarak belirlenirken, sarsıntı yerin 8,81 kilometre derinliğinde meydana geldi. Bu depremden yaklaşık altı dakika sonra, saat 07:29'da aynı bölgede 3,9 büyüklüğünde ikinci bir sarsıntı daha kaydedildi. Bendeniz bu yazıyı kaleme alırken de irili ufaklı sarsıntılar devam ediyordu. Simav’da yaşayan herkese geçmiş olsun.

Geçmişten bugüne yaşanan bazı sarsıntılar, bize bu gerçeği acı şekilde göstermiştir. Bunlardan belki de en yıkıcısı, 28 Mart 1970 tarihinde meydana gelen Gediz Depremi idi. 7.2 büyüklüğündeki bu büyük felaket, yüzlerce insanın yaşamına mal olmuş, Gediz ilçesini adeta haritadan silmişti. Hâlâ hafızalardan silinmeyen bu deprem, Türkiye’nin kentsel dönüşüm sürecinde de önemli bir dönüm noktası sayılmaktadır.

Bir diğer hatırlanması gereken sarsıntı, 19 Mayıs 2011’de yine Simav’da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremdi. Yüzlerce yapının hasar gördüğü bu depremde 2 vatandaşımız yaşamını yitirirken, 122 kişi yaralanmıştı. Depremin ardından Simav’ın çehresi değişti; birçok yapı güçlendirildi ya da yeniden inşa edildi.

31 Ağustos 2021 tarihinde Altıntaş merkezli 5.0 büyüklüğünde bir deprem daha yaşadık. Çok şükür ki can kaybı yaşanmamıştı. 28 Eylül 2023’te ise yine Gediz ilçemiz 4.0 büyüklüğünde bir sarsıntıyla sallandı. Bu saydıklarım sadece çok dikkat çekenler. Yazmadığım binlerce farklı sarsıntı bulunuyor.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Kütahya Temsilciliği geçtiğimiz günlerde son derece çarpıcı bir açıklama yaptı. Temsilcilik, Kütahya’nın deprem hazırlıkları konusunda yetersiz olduğunu açıkça ifade etti. Bu açıklama, bir uyarıdan çok bir çağrı niteliğinde.

İMO’nun altını çizdiği en önemli noktalardan biri, Kütahya’da kaç binanın depreme dayanıklı olduğuna dair güncel ve bilimsel bir yapı envanterinin bulunmaması. Düşünün ki elimizde veri yok; yani riskin nerede, ne büyüklükte olduğunu dahi bilmiyoruz. Bu da olası bir afet anında bize müdahale ve önlem alma konusunda büyük bir zafiyet bırakıyor.

Öte yandan, tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması ve kentsel dönüşüm süreçlerinin ciddiyetle ele alınmaması, riski katmerleyen diğer önemli başlıklar. Şehir büyüyor, ama sağlıklı ve güvenli bir şekilde değil. Rant uğruna alınan kararlar, yarınlarımızı tehlikeye atıyor. Bu bir gerçek.

Bilimin ışığını takip etmeyen her adım, maazallah felakete bir adım daha yaklaştırır. Kütahya İMO’nun çağrısı yerel yöneticiler, planlamacılar ve halk için önemli bir uyarıdır. Artık kenti büyütürken değil, sağlamlaştırırken düşünmeliyiz. Kentsel dönüşüm ranta değil, güvenliğe hizmet etmeli. Yerleşim planları jeolojik etütlere, mühendislik bilgisine ve kamusal denetime dayanmalı.

Bugünkü Simav depremi bir uyarıydı. Umarım yarın geç olmadan bu uyarılara kulak veririz.

Sevgiyle kalın…

GÜZEL CÜMLELER

Deprem, unutulmaması gereken bir gerçektir.