Mazisinde nice zaferler barındıran, 59 yıllık tarihinde Galatasaray gibi dev bir kulübü mağlup etmiş olan Belediye Kütahyaspor, bir hayalin eşiğine daha gelmiş bulunuyor. Sezon boyunca sergilenen mücadele ve ortaya konan futbol, artık meyvesini vermek üzere. Kütahyaspor, uzun süredir peşinden koştuğu o büyük hedefe, yani bir üst lige yükselme şansına sadece iki adım mesafede. Bu yolculuğun şifresi, geçmişte olduğu gibi bugün de aynı kavramda gizli: BİRLİK.

Geçtiğimiz haftalarda önce Bursaspor’u 3-1'lik net bir skorla saf dışı bırakan, ardından da Karşıyaka karşısında 3-2’lik kritik bir galibiyet alan Mavi Şimşekler, artık sadece bir engelin eşiğinde: Düzcespor. 26 Nisan Cumartesi günü deplasmanda oynanacak bu zorlu müsabaka, Play-off finali yolunda belirleyici olacak. Galibiyet halinde Kütahyaspor, sadece bir maçlık mesafede duran o büyük rüyaya adım atmış olacak.

Bugün geldiğimiz noktada, bu başarı hikâyesinin arka planında büyük bir emek ve fedakârlık var. Kulüp Başkanı Osman Altınkaya ve birkaç yol arkadaşı, gecesini gündüzüne katarak bu sürecin mimarları oldular. Perde arkasında duran, hiç görünmeyen birkaç kişi daha var. Onları sezon sonunda açıklayacağım. Verdikleri emekleri hiç kimse bilmese de biz biliyoruz.

Beş sezondur Play-off’larda yaşanan hayal kırıklıkları artık geride kalmak üzere. Takım, bu sezon sahada yalnızca futbol değil, aynı zamanda karakter ve inanç da ortaya koydu. Bu nedenle, Düzce’de alınacak bir galibiyet sadece bir skor değil, aynı zamanda yıllardır süren mücadelenin taçlanması anlamına gelecektir.

Bu noktada en kritik görev, Kütahya şehrine düşüyor. Zira futbol yalnızca 90 dakikalık bir oyun değildir; tribündeki destekten, ekonomik katkıya kadar uzanan kolektif bir seferberliktir. Taraftarlar, bu sorumluluğu fazlasıyla yerine getiriyor. Yönetimde yer alan birkaç kişi de büyük bir özveriyle çalışıyor. Belediye, destek sözünü yineledi ve arkasında durmaya devam ediyor. 1. OSB Yönetimi, kritik haftada "biz de buradayız" diyerek taşın altına elini koydu. Şehrin diğer dinamiklerinin de devreye girmesiyle tablo tamamlanmak üzere.

Unutulmamalı ki, 20 yılı aşkın süredir sadece özlemini duyduğumuz bir üst lig, iki galibiyetle gerçeğe dönüşebilir. Bu kadar yaklaşılan bir başarıya kayıtsız kalmak, sadece bir spor kulübüne değil, aynı zamanda bir şehre haksızlık olur. Her bireyin bu hikâyeye katkı sunma zamanı şimdi. Çünkü yarın geç olabilir.

Bugün Kütahyaspor’un yaşadığı bu tarihî dönemeç, sadece bir spor başarısı olarak görülmemeli. Bu aynı zamanda şehir aidiyetinin, ortak hayallerin ve yerel ruhun yeniden dirilişidir. Kütahyaspor’un yükselişi, gençlerin umutlarını, çocukların hayallerini ve yaşlıların gururunu temsil ediyor. Bir şehrin kalbi bu kadar hızlı atıyorsa, ona kulak vermemek mümkün değildir.

Takım, sahada elinden gelenin fazlasını yapıyor. Ancak şampiyonluklar sadece saha içinde değil, tribünde, sokakta, iş dünyasında ve yerel yönetimlerde kazanılır. Kütahya’nın ekonomik aktörleri, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri bu süreçte sessiz kalmamalı. Çünkü bu zafer, sadece 11 futbolcunun değil, yaklaşık 600 bin Kütahyalının ortak zaferi olacak.

Kütahyaspor’un üst liglere yükselmesi, sadece sportif anlamda değil, şehir ekonomisi ve gençlik vizyonu açısından da bir kırılma noktası olacaktır. Üst liglerde yer almak, şehre yeni yatırımlar, daha fazla medya ilgisi ve spor turizmi açısından da ciddi fırsatlar getirecektir. Bu nedenle başarı sadece sportif bir hedef değil, bütüncül bir kalkınma hamlesinin bir parçası olarak görülmeli.

Öte yandan, bu başarı hikâyesi yeni nesillere de örnek olacaktır. Sporun, azmin, inancın ve birlikteliğin neler başarabileceğini görmeleri açısından bu süreç eşsiz bir motivasyon kaynağıdır. Belki de bugün tribünde tezahürat yapan bir çocuk, yarının kaptanı, teknik direktörü ya da yöneticisi olacaktır.

Kütahyaspor’un geldiği bu eşik, sadece bir final bileti değil, aynı zamanda bir neslin umutlarını, bir şehrin ortak rüyasını temsil ediyor. Bu rüyayı gerçeğe dönüştürmek için şimdi kenetlenme zamanı. Bu sadece bir futbol maçı değil, bir şehir hikâyesidir ve bu hikâyenin mutlu sonla bitmesi için herkesin bir cümle yazması gerekiyor. Benden bu kadar…

Sevgiyle kalın…

GÜZEL CÜMLELER

Bu şehir, inandığında neler başarabileceğini defalarca gösterdi; şimdi bir kez daha tarih yazma zamanı!