Leke (Farsça, laka; Latince, lanx -kefe, tas; eski Yunanca, lekáni –tas; muhtemelen Sami dillerinden alınmış); ince deri, zar, sıvı maddelerin damlaması veya dökülmesi sonucunda belirli bir yüzeyde (giysilerde vb. eşyada) kalan iz… Leke, hem somut hem mecazî anlamda hayatın izlerini taşıyan sözcük… Leke; cildimizdeki iz, benek, kumaştaki kirlenen kısım, gözün ağ tabakasındaki nokta, bir kişinin itibarını zedeleyen veya onun hakkında olumsuz bir izlenim bırakan bir hata vb. durum…
Leke; bitki yaprakların sap kısımlarında veya meyvelerin üzerinde mantarlar ve asalak bakterilerin bulunması nedeniyle, bitkinin asıl renginin değişmesiyle ortaya çıkan benek… Leke, gözün ağ tabakasında bulunan ve görmeyi en iyi şekilde sağlayan noktalar… Gözün ağ tabakasındaki noktalar (lekeler) olmasa, görme işlevi olmaz… Sarı nokta (sarı benek); ağ tabakanın ortasında yer alan, en keskin görüşü sağlayan bölge… Sarı noktada, koni ve çubuk hücreleri bulunur… Koni reseptörleri parlak ışıkta renkli ve ayrıntılı görmeyi sağlar… Kör nokta; ağ tabakanın arka bölümünde bulunan, görme sinirinin girdiği yer… Kör noktada, foto reseptörler olmadığı için, görüş olmaz… Gözdeki bu lekeler, gözün hassas ve etkili bir şekilde çalışmasını sağlar…
‘Leke’, olumlu ve olumsuz mânâda etkili bir ifade… ‘Leke’; soyut anlamda, laf olsun diye sarf edilmemesi gereken bir kelime… Müşahhas bir lekenin silinmesi mümkün belki… Mücerret bir lekenin giderilmesi ise, gayrimümkün… Meselâ, bir skandalın (utanç verici veya küçük düşürücü, büyük bir rezâlet, toplum tarafından tepkiyle karşılanan, ahlâk kurallarına uygun olmayan olayın); kişinin, kuruluşun, kurumun, şirketin itibarına büyük bir leke olarak düşmesi… Leke, hata ve yanlışın siyah renk ile izahı… Lekelerin çoğalması, nisyan ve gaflet… Bir şeyin, bilmeden terk edilmesi, ‘nisyan’; bile bile terk edilmesi, ‘gaflet’… Bir şeyin bilerek yapılması da ‘isyan’… İsyan, hata ve yanlışın bilinçli olarak yapılamaya devam edilmesi… Gaflet, nisyan ve isyan; lekeleri çoğaltan nedenler… Bu üç illetten uzaklaşarak insan olmanın gereği yapılabilir… Tercihlerimize göre yaşarız… Gaflet içinde kabalaşırız… Gaflet içinde nisyan ile vurdumduymazlaşırız… İsyan ile kendimiz olmaktan çıkarız, başkalarının peşinden koşarız, haktan hakikatten uzaklaşırız… Adavet (düşmanlık, kin ve husumet) ile kadim medeniyet değerlerimizden koparız…
Cilt rahatsızlığı nedeniyle alnında leke bulunan ya da güneş ışığına maruz kalma, hormonal değişiklikler veya genetik faktörler vb. nedeniyle alnında leke bulunan, dürüst ve saygın kimseye elbette güvenilir… Fizikî rahatsızlık olarak alında bulunan lekelerin sebepleri… Güneş ışığı… Güneş ışınları, ciltte melanin üretimini artırabilir ve lekelere yol açabilir… Hormonal değişiklikler… Hamilelik sırasında hormonlar nedeniyle lekelenme görülebilir… Genetik faktörler… Aile geçmişi ve genetik yatkınlık, lekelerin olmasında etken olabilir… Tedavi için muhakkak işinin ehli bir dermatoloğa (cildiye veya deri ve zührevi hastalıkları uzmanına) başvurulmalı… Lekenin, beyazı da var… Beyaz leke (vitiligo); pigment üreten hücreler olan melanositlerin cilde, saçlara ve gözlere renk veren pigment olan melanin üretimi durduğunda veya bu hücreler öldüğünde ortaya çıkan leke…
Alnı lekeli olmak, ahlakî veya toplumsal bir kusur… Dürüstlüğü veya etik değerleri hakkında olumsuz bir yargı bulunan, itibarı, karakteri zedelenmiş, alnı lekeli birine güvenilmez… Böyle biri, halt edendir, kusuru kendinde değil, başkalarında arayandır, başkalarına leke sürmeyi marifet zannedendir… Mâsum birine leke süren, suç yüklemeye çalışandır, birinin onurunu sarsacak biçimde iftirada bulunandır, çokbilmiş olandır… Çokbilmiş (malumatfuruş, dilli düdük) olan, hadiseleri manipüle edendir… Bu, yapılan her ne ise, işe leke getirmektir, yüz kızartacak, onur kıracak durumların olmasına yol açmaktır... Bu, yiğitliğe leke sürmektir… Önemli olan, yiğitliğe leke sürmemektir, mertliğe aykırı davranışta bulunmamaktır… Yiğitliğe leke sürüldüğü an, kaos ortamına geçit verilir, her yere leke sıçratılır, suyu bulandırmaktır bu… Leke, öyle bir şey, öyle bir hâl ki, insanın özünü ifsat eder, kalbi karartır, kalbi mühürlü hâle getirir… Kalbin mühürlü olması, kalbin küfür ve isyanla katılaşmasıdır… Kalbin ya da herhangi bir sathın lekelerle dolması, lekelerin her yeri kaplaması, sonuçta normal olmayanın normal olarak algılanmasına ve alışılmasına neden durum… “Her günah ile kalpte bir siyah nokta (leke) meydana gelir.” (Hadis-i Şerif)… Gönlünde leke olanın yüzünde nur olmaz… Ruhumuz temizse, yolumuz daima aydınlık olur… İçimizdeki karanlığı aydınlatmadan, dışımızı aydınlatamayız… Manevî leke, en zor temizlenen lekedir; görünmez ama hissedilir… Ruhumuz paslanırsa, dünya bize ne kadar parlak görünebilir ki? Bu, kirli pencereden dışarıya bakmak misâli… Manevî lekeye neden olan durumlar… Bilinçli ya da bilinçsiz yapılan kötü davranışlarımız, hatalarımız… Kızgınlık, kin, kıskançlık ve nefret gibi olumsuz duygularımız… İhanet, aldatma, güvenin suiistimal edilmesi… Vicdan azabı, geçmişte yapılmayan iyilikler… Manevî arınmayı nasıl mı yaparız? İçsel muhasebe yaparak, kendimizi değerlendirip hatalarımızın ve yanlışlarımızın farkına vararak… Affederek, affedilerek, Hakk’dan af dileyerek (tövbe ederek)… Başkalarına yardım ederek, iyilik yaparak… Kendimizi geliştirerek, sürekli öğrenerek ve kendimizi yenileyerek…
Kumaştaki ve eşyadaki herhangi bir lekeyi temizlemek için kumaş ve eşyaların cinslerine göre, uygun temizlik malzemesi gerekli… Meselâ, çay lekesini çıkarmak için çay dökülen yere bolca kolonya dökmek etkili olabilir… Kahve lekesini gidermek için, kahve dökülen yeri soğuk suyla yıkamak ve ardından ılık sabunlu suyla temizlemek gerekir… Lekelerin çıkarılmasında kumaşın cinsi ve lekenin türüne göre farklı yöntemler kullanılır… Leke, taze iken çıkarılmalı; kuruduktan sonra lekeyi çıkarmak zor… Çıkarılması imkânsız olan leke; alın lekesi… Maddî lekeyi çıkaran, deterjan… Manevî lekeyi çıkaran; pazarlıksız, karşılıksız içten sevgi… Lekelerin düşmanı olayım derken, gönüllerin lekesine kalp etmek (dönüşmek) en şerlisi… Lekelerin kalıcı olarak temizlenmesinde tek ihtiyacımız olan şey, teavün… ‘Teavün’, karşılıklı yardımlaşmak, insanların birbirlerine yardımda, iyilikte bulunması demek… Bu, birinin zulüm yapmasına engel olmak demek… Bu, zalime bile yapılabilecek en güzel yardım… Görünmeyen lekeyi çıkarmanın tek yolu bu… Hızlı sonuç almanın yöntemi ise, fetanet… ‘Fetanet’, aklın; işlerin inceliklerine, ilim ve teknolojinin kaynaklarına inilebilmesi ve erişilebilmesi mânâsında… Lekeleri çabuk çıkarabilmek, hızlı kavrayış, intikâl ve izan ile olur… Lekeler ile mücadele ederken, leke hâline gelmemek mühim… Çocuk kadar hep mâsum kalabilmek, lekesiz olabilmek gerek… İçimizdeki çocuk olan tarafımızı hep diri tutabilmek, insan olabilmek ve insan kalabilmek önemli… Giysilerimizin üzerinizdeki lekelerden ziyade, düşüncelerimizdeki, duygularımızdaki lekelerden kurtulabilmek çok daha ehemmiyetli…
Hangi leke ile mücadele edelim? Her bir maddî ve manevî leke ile… Maddî lekelerin çaresi bile bir yere kadar… Bazı lekeleri çıkarmaya çalışmak boşuna vakit kaybı… Manevî lekeyle baş edebilmek ise, sabır işi… Manevî lekenin tek sihirli panzehri; empati, sevgi ve merhamet… Sevgi ve merhamet olmadan, empati ise, sadece havanda su döğmek… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven kanalımı takip etmeniz dileğiyle…