Mühür (Farsça, muhr); bir kişinin adının veya unvanının tersine kazılı bulunduğu, ahşap, metal, lastik veya benzeri malzemeden yapılmış, kaşe veya damga olarak kullanılan araç… Mühür (kaşe); belge, senet, sertifika ve vesika gibi çeşitli evrakın onaylanması ve bazı durumlarda iletilen bilgilerin güvence altına alınması gibi fonksiyonları üstlenebilen, balmumu ya da kil gibi materyaller üzerine basılarak bırakılan işaret… Mühür (hâtem), yazıların altına basılıp sözü bitirdiği ve son sözün söylendiği belgeleri geçerli hâle getirerek bahis konusu olayı sonuçlandırdığı için ‘hatm’ fiil kökü (bir şeyi sona erdirmek) anlamında kullanılmış… Mühür; bir şeyin üzerine bir işaret basmaya yarayan alet, damga: (eski Türkçe, tamga)… Mühür, bir kişinin yetkisini ve güvenilirliğini temsil eder… Devlet dairelerinde kullanılan mühür, resmî vesikaların (belgelerin) geçerliliğini sağlar…

Mühür, sıklıkla sembolik anlamlar taşır. Aile arması veya soy ağacı üzerindeki mühür, aidiyeti ve kökeni ifade eder. El işçiliğiyle süslenen mühür, estetik açıdan da değerlidir. Devlet daireleri, mahkemeler ve noterler, resmi belgeleri mühürle onaylar. İsim veya soyadını içeren kişisel mühür, mektuplarda veya belgelerde kullanılır. El yapımı mühür, takı veya sanat eseri olarak kullanılabilir. Bazı kültürlerde mühür, manevî gücü temsil eder ve koruma amaçlı kullanılır. Mühür, tarih boyunca önemli bir sembol olmuş… Hem maddî hem manevî anlamlar taşıyan mühür, farklı kültürlerde ve dönemlerde kullanılmış… Antik çağlardan günümüze kadar, mühür; belgeleri onaylama, mektupları güvence altına alma ve yetkiyi gösterme amacıyla kullanılmış… ‘Ağzını mühürlemek’; konuşmamak, susmak anlamlarında kullanılan deyim… ‘Ağzı mühürlü’; şiirlerde kullanılan bir ifade… ‘Mühür basmak’, mühürlemek anlamında… ‘Tarihe mührünü vurmak’, mühürlemek, onaylamak demek… ‘Kendi mührünü basmak’, kişinin bir işte veya proje üzerindeki baskın etkisi ya da belirleyici rolü, kişinin kendine özgü izini bırakması, bir şeye kendi damgasını vurması… ‘Mühürlenmiş’, mühürle kapatılmış, kapatılıp mühürlenmiş…

Bir belgenin imzalı ve mühürlü olması önemli, geçerli olması için… Mevzuata uygun olsun, isterse uygunsuz olsun… Bugün git yarın gel… İstersen hiç gelme… Yeter ki her şey yolunda gözüksün… Günü kurtaralım… Bas gitsin mührü… Belge mühürlü ise, sorun yok… Kime ne? Belge mi belge… Mühür basılsın, imza atılsın… Al belgeni iyi günlerde kullan… Sonrasında, yan gelip yat… Mühür, devlet eliyle ve güvencesiyle bir yerlere kapak atmak olmaya devam ettiği müddetçe aynı hamam aynı tas… Kalitesizliğin temel nedeni bu… Her şeyin, güvensizlik üzerine konuşlandırıldığı bir hayatta, mühürsüz imzasız yaşamak; havasız susuz kalmak gibi bir şey… Nereye gitsen, nereye gelsen fark etmez… Bunun altında bir bit yeniği olmasın? Şüpheler, kaygılar her birimizi kuşatmış… Dedikodu, gıybet ayyuka çıkmış… Kadir kıymet bilmezlik, dibe vurmuş… Kendinden başka herkese şüphe ile bakmak illeti ve yan gelip yatmak zilleti, milleti bitiren virüse dönüşmüş… Mühürlü ve imzalı oldu mu bir evrak, gerisi isterse olsun tepetaklak… Bir mühür her şeye bedel… İşi halletmenin tek yolu, bir mühür, bir de imza… Belge, mühürlü olsun ki sağlam gözüksün… Sonuç, kâğıt üzerinde her şey mükemmel; uygulamada her şey berbat… En son noktada, gelinen yer, kalbin mühürlü olması, mühürlenmesi…

“Mühür kimdeyse, Süleyman odur.” sözü… Hazret-i Hz. Süleyman'ın peygamber ve hükümdar olduğunu beyan eden bir mührü varmış ve bu mühür ile birlikte, gücü de elinde tutmaktaymış… Süleyman’ın mührünü bir kötü cin ele geçirip, tahtına oturmuş. Kimse Hazret-i Süleyman’ı tanımamış… Bir gün, cin mührü denize düşürmüş; bir balık yutmuş… Sonrasında, balığı Hazret-i Süleyman tutmuş; mührü bulmuş, tahtına geri dönmüş… “Mühür kimdeyse, Süleyman odur!” tabiri de bu menkıbeden kalma imiş… Mühür (yetki) kimde ise, Süleyman o… Karşı çıkmak ne mümkün… Kadim medeniyetimizde, herkesin sanatkârane yapılmış bir mührü varmış… Altında mühür bulunmayan hiçbir yazı itibar görmezmiş… Günümüzde de resmî, koruma, kapatma ve iptallerde kullanılan mühür mumu, kırmızı… Mühür, halk masallarındaki ‘yüzük vermek / göndermek’ ve ‘sihirli yüzük’ motifleriyle, hâkimiyet sembolü… Hazret-i Süleyman’ın, beş köşesinde beş büyük peygamberin ve ortasında kendi ismi yazılı olan beş köşeli yıldız şeklindeki meşhur mührü, bugün İsrail’in bayrağı… Türk devletlerinde resmi hüküm ve yazılara kırmızı mürekkepli mühür vurulurmuş ve buna ‘al tamga’ denilirmiş… Osmanlı’da padişah mührü, tuğra şeklinde yapılmış… Lâkin padişahın tuğrası başka; mührü başka… Tuğra, padişah tarafından yazılan resmî yazılar üzerine çekilirmiş… Tuğrayı, padişah değil, nişancı denilen görevli çekermiş... Mühür, ilk zamanlarda yüzük şeklinde imiş ve parmağa takılırmış… Sonraları ince bir zincire bağlı atlas kese içinde cepte ve boyna asılarak taşınmaya başlanmış… Son Osmanlı padişahı Sultan Vahdeddin, hazine dairesinden okumak üzere aldığı cildi çok kıymetli taşlarla süslü bir (en’am-ı şerif)’i ve şiir divanını memleketi terk etmeden hemen önce iade etmiş; hazine dairesine vermiş olduğu mühürlü makbuzu da geri almış…

‘Mühür’ adlı yüzlerce hikâye var… Meselâ, Yedinci Mühür, İsveçli Yönetmen Ingmar Bergman tarafından 1957 yılında çekilen bir film… Filmin başkahramanı Antonius Block, haçlı seferinden dönen, savaştan bıkmış ve vebayı gördükçe Tanrı'dan kuşku duyan bir Orta Çağ şövalyesi… Antonius Block, ölümü yaklaşınca Deli Dumrul gibi Azrail'e kafa tutmuş ve onu satranç oynamaya devam etmiş… Kaybedince canının alınacağını bilen şövalye, Azrail'i oyalamak için oyunu uzattıkça uzatmış… Sonuç, Deli Dumrul öyküsünde olduğu gibi değişmemiş... Tenimdeki Mühür, Andrea Kane tarafından yazılan, entrika ve tutkuyu yeni boyutlara taşıyan, hayatları, içine düştükleri yalanlar ağı yüzünden tehlikeye giren iki kuzenin hikâyesinin anlatıldığı nefes kesici bir roman… Kalbimdeki Mühür, Andrea Kane tarafından yazılan, tüm hayatı boyunca korkunun uçurumlarında yaşayan ve tek neşe kaynağı sevgili kuzeni Anastasia’yla yeniden bir araya gelmesini ve şiddet yanlısı babasının hapse girmesiyle, baskı altında yaşamış, Breanna Colby adlı genç kadının hikâyesinin anlatıldığı roman… Mühür, tarafımdan yazılan eğitim önerileri hakkında bir kitap (https://www.kitapyurdu.com/kitap/muhur/558572.html)… Mühür, şarkıcı ve söz yazarı Irmak Arıcı (17.10.1995, İzmir) tarafından yazılan ve Mustafa Ceceli ile düet yaptığı, müzik listelerinde 1. sıraya yerleşen şarkı… Mühür Gözlüm, sözleri Çiğdem Gökay Seçkal tarafından TRT’ye gönderilen, TRT Müzik Dairesi Başkanlığı THM Müdürlüğü tarafından derlenen, vokal -şan bölümü serbest- recitative (resitatif -opera ve dinsel eserlerde müzik eşlikli konuşma biçimi) olarak da icra edilmekte olan türkü (https://www.turkudostlari.net/soz.asp?turku=764)… “Mühür gözlüm seni elden sakınırım” diye başlayan içli türkü çok meşhur…

Belgeye basılan mühür… Atasözlerine, hikâyelere, tabirlere, türkülere konu olmuş mühür… Yaşadığımız her anın, farkında olduğumuz ya da olmadığımız kaydının yapıldığının kanıtı, kim bilir mühür kavramında gizli… Mesele, atoma, atomaltı parçacığa kadar basılan mührü görebilmek olsa gerek… Rastgele olma ihtimalinin sıfır olduğu gen yapısındaki mührü görebilmek… Asıl mesele bu… Yeter ki kalpler mühürlü olmasın… Selam, sevgi ve saygılarımla.