Ne güzel bir dünya oh! Ne güzel bir yaşam! Bir cuma mesajı atıyorsun dökülüyor misli hazân!

Yalan mı söyledin, kul (kamu) hakkı mı yedin, haksız kazanç mı elde ettin? Atıver kardeşim bir cuma mesajı olsun bitsin her şey.

İt gözünle namuslu kadına pis pis baktın ama cuma mesajı atıldı. Yanında çalıştırdığın işçinin hakkını vermedin ama cuma mesajı atıldı. Rekabet ediyor gibi görünüp sana emsal bir esnafı batırdın ama cuma mesajı atıldı. Kardeşim, cuma mesajı ile kullarını kandırdın da Allah’ı nasıl kandıracaksın? Bırak bu işleri, cumanın mantığına, adına, sebebine ve hikmetine vakıf olmadın ama mesajına vakıfsın öyle mi? Geçelim bu işleri, siyasallaştırılan din argümanı ile oyun oynamayı bırakın. Tüm bu kötü durumları yaşamayan mütedeyyinleri tenzih ediyorum.

Cuma sözcüğünün kökünün Arapça olduğu varsayımına göre, Kur'an bu günü haftalık toplantı günü sayması ile de uyuşarak cum'a, toplanmak kökünden geldiğini biliriz. Peygamber dönemindeki cuma toplanmalarında neler olurdu? Neler görüşülürdü? Emeviler ile birlikte cuma nereye evrildi? Lütfen bunları da araştırın. Cuma mesajı arıyorsunuz ya Google’dan, hah işte bir de bunları araştırın bakalım…

VURAL KAVUNCU’NUN HAKLI SİTEMİ

Dün akşam telefonuma peş peşe SMS’ler geldi. Yollayan önceki dönemlerde iki dönem Kütahya Milletvekili olarak hizmet vermiş Prof.Dr. Vural Kavuncu idi. Yaptığı icraatları içeren haberlerden küçük bir demetini bana yollamış. Tam bunları incelerken telefonum çaldı ve 20 dakikalık bir telefon görüşmesi ile Vural Kavuncu Hocam ile hasbihal ettik.

Geçenlerde yazdığım bir yazıda bahsi geçen Kütahya-Balıkesir kara yolunun 2011 yılından itibaren hangi seviyeden nerelere geldiğini anlattı. Yolda yapılan çalışmaları tarih ve yetkili makamların isimlerini verdi. Evet, yol bitmedi ama vekil olduğu dönemde gerçekten bu yol için gayret sarf etti. Yazımda bunu anmadığım için sitemli idi bana. Haklı mı? Bence haklı ve bu nedenle kendisinden af dileyerek yazımda bu durumu telafi etmeye çalışacağımı ifade etmek isterim.

Kütahya’ya kazandırılan Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Yoncalı Fizik Tedavi Hastanesi başta olmak üzere birçok eserde Prof. Dr. Vural Kavuncu imzasını görebiliriz. Yeri gelmişken bunları da anmak isterim. AK Parti içinde tanıdığım, saygı duyduğum ve dostum diyebileceğim ender birkaç kişiden biri olan Sayın Kavuncu’nun çalışmalarını görmezden gelmek bir hataydı, bu hatayı telafi eder mi bilmiyorum ama tarihe bir not düşmesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

KİM BUNLAR KARDEŞİM?

Dünkü yazımda üstü kapalı olarak ele aldığım beş farklı konu ve bunların avenelerini çok merak ediyorsunuz? Hatta birçok kişi, bu avenelerin kim olduğunu ve ne haltlar yediklerini bildiği halde, bana isimlerini açık açık, olaylarını detayları ile yazmam gerektiğini salık verdi. Bu beş farklı iddianın her birinin ayrı ayrı takipçisiyim. Ne oluyor, ne bitiyor izliyorum. İstifa ettirildiler mi? El çektirildiler mi? Olayların perde arkasında ne var? İddialar doğru mu? İftira mı atılıyor? Bunları takip edeceğim. Gazeteci olarak anayasadan aldığım güçle, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği “Basın milletin müşterek sesidir” ödevi ile yazılarımı kaleme alıyorum. Merak buyurmayın, gerçekler er ya da geç ortaya güneş gibi doğacaktır…

YASAK AŞKLAR, HOVARDALAR!

Bir kaynağımdan dinledim: “Abi inanılır gibi değil. Evli barklı kadınların yuvalarını yıkıyorlar. Hem de herkesin gözü önünde. Toplumsal ahlâk bitti. Bazı kadınlar var ki adamları baştan çıkartıyor bazılar da kadınları! Bir iş yerinde duyduğum bir olay var. Yazıklar olsun…” İşte böyle diyordu kaynağım.

Siz daha devam ettirin bu TV’lerdeki cinayet, aldatma, kandırma olaylarını insanların gözüne gözüne sokmaya. Bakın daha neler duyacaksınız neler! İnsanlar bu olayları artık garip veya çarpıcı olarak değil de sıradan olarak görmeye başlıyor. Bunu da normalleştirdik artık. Sevgilisi canım ne olacak? Âşık olmuşlar, çok seviyorlarmış birbirlerini. Tam da yakışan bir çift oluvermişler. Tu sizin sıfatınıza. Şehveti aşk sanan edepsizler…

Sevgiyle kalın…

GÜZEL CÜMLELER

Sahte sevgilere gül olmaktansa, gerçek sevgilere diken ol. Unutma; senin için başkasından vazgeçen, bir gün mutlaka başkası için senden vazgeçer.