Bana bu başlığı attıran konuları sizinle olduğu gibi paylaşacak olsam, memleket çalkalanır da çalkalanır. Bazı kurumlardaki dedikodu furyası sokaklara kadar taştı maalesef. Bu dedikoduların olduğu yerlere şöyle biraz kulak kabarttım. Gerçekten midemi bulandıran iddialar, kafa karıştıran çıkar ilişkilerinin varlığından söz etmeler.
Olaylardan bazılarının içinin boş olduğunu görüp, içerideki kavgaların koltuk endeksli olduğunu anlamak bile midemin bulanmasına neden oluyor. Yazıklar olsun size! Sizi o makamlara getirenler hiçbir şeyden habersizce memlekete hizmet etmenizi beklerken, siz makam ve mevki telaşı ile kimlere neler itham ediyorsunuz?
Yazımın başında da dediğim gibi bunları kalem kalem yazsam memleket çalkalanır. Ancak bunların kaleme alınmasının memlekete bir faydasının olmayacağı, aksine zararı olacağını biliyorum.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Bir yolsuzluk, çıkarcılık, makamın kullanılarak haksız yere menfaat elde edilmesi, madde kullanımı, taciz gibi şeyler var ise (örnekler çoğaltılabilir) güvenlik güçlerimiz eli ile ortaya çıkarılacaktır. Bundan şüpheniz olmasın. Hatta şu kadarını söyleyeyim, size yazmadığım konulardan bazılarının zaten adli makamlarca takip edildiğini duydum. Bu da bendenizi çok memnun etti.
Beyler, burası Dingo’nun Ahırı değil! Memlekette kafanıza göre at oynatamazsınız. Sizin azgın ve şımarık tavırlarınızın hesabı bu devletin unsurlarınca hukuki bir zeminde sorulur. Yaptığınız şeylerden kimsenin haberi yok sanmayın. Memleket boş değil. Olanı biteni bilen bir devletimiz var.
Kütahya, masum bir çocuk gibi hizmet bekliyor. Kütahyalılar ya da Kütahya’da yaşayanlar bu memleketin artık gelişmesini istiyor. Oylarını aldığınız insanlara hizmet edecekseniz, insan gibi hizmet edin. Türlü fırıldaklar çevirerek hizmet ediyormuş gibi görünmeyin. Ortada bir iddia var ise mutlaka soruşturun. Doğru ve ya değil ama mutlaka araştırın. Sonra da buna göre gereğini yapın.
Şimdi bir açıklama; buraya kadar yazdığım yazıda, kulağıma gelen beş farklı konuya üstü kapalı bir eleştiri yaptım. Konuyu açık açık anlatmak isteseydim inanın bundan zerre denli çekinmem. Beni uzun süredir takip edenler bilir. Şak diye yazarım. Üstte de belirttiğim gibi bunları açıkça yazmanın memlekete faydası yok. Dedikodu yapanlara yeni malzeme vermiş olurum sadece. Konuların içinde olan ya da olduğu iddia edilenler kendilerini bilirler. Yazımdan gereken dersi çıkarıp işine gücüne baksınlar. Hepsi bu…
BİZ NEDEN BÖYLE OLDUK?
Kimin eli kimin cebinde belli değil. Yasak aşklar, çarpık ilişkiler, itiraflar, iftiralar ve daha niceleri. Alo! Bu memlekette yaşayanların büyük çoğunluğu Müslüman! Hanımlar beyler! Ne yapıyorsunuz? Hadi Allah’tan korkmuyorsunuz anladık da kuldan da mı utanmıyorsunuz?
Adliye koridorlarında biraz gezin, boşanma davalarına az biraz kulak verin. Vay anam, ne iddialar! Vallahi ben duyunca utanıyorum. Kaldı ki "32 yıllık meslek hayatımda duymadığım rezillik kalmadı" derdim. Yazıklar olsun demekten ileri gidemiyorum.
Bizi bu hale getirenler kimler? Biz nasıl böyle rezil bir hale geldik? Sevgili dostlar, artık sorgulayın. Memleketteki (Kütahya özelinde de) olan bitenleri duydukça vallahi utanıyorum. Sorgulamayan, araştırmayan, her verileni yutan olmayın. Nezaket ve letafet denilen kavramlar yok oldu. Ahlak her veçhesiyle bizden çok uzaklara taşındı. Aşağılık yaratıkların aşağılık oyunlarıyla dibe indikçe indik. Fabrika ayarlarımıza geri dönelim. İlkel insanlıktan, çağdaş, medeni ve sevgili insan olmaya doğru azmedelim. Nefsin arzularına göre hareket edersek burnumuz b..ktan çıkmaz…
Sevgiyle kalın…
TEBESSÜM
Vurdumduymaz bir adamın evi yanmış. Komşusu koşarak yanına gelmiş.
" Koş efendi, evin yanıyor. "
Adam sakince cevap vermiş:
"Ev işlerine karım bakıyor."
GÜZEL CÜMLELER
Sıkıntılı anlarda umutsuzluğa düşmeyin, en güzel yağmurlar en kara bulutlardan yağar.