Gün geldi 25 kuruşluk bir bardak çayı içeyim mi içmeyeyim mi diye düşündüğüm zamanlar oldu. Borçlarımdan dolayı aylarca uyku hapı almadan uyuyamadığım günler oldu. Çocuklarımın istediği ya da gerekli olan şeyleri alamadığım günler oldu (İnsana en çok koyan da budur.). Otobüs parasını kıskanarak, kilometrelerce yürüdüğüm zamanlar oldu.
Olsun, dert değil. Geldik bugüne.
Bugün geriye dönüp baktığımda gördüğüm manzara şu: Eğer varken yokluğa düşsen de kendini koruyabiliyorsan, hala omurgan yerindeyse ve kimseye eyvallah etmiyorsan, seni kimse yıkamaz. Hiç kimseden hiç bir beklentin yoktur. Ayağı başı, başı da ayak yapmadığın sürece dimdik kalırsın hayatta.
Beklentisi olan insanlara bir bakın, sahte gülümsemeler, sahte kibarlıklar, sahte saygı göstermeler... Ne kadar da iğrenç ve alçaltıcı.
İnsanları varlıktan yokluğu düşünce ya da tam tersi yokluktan varlığa yükselince daha iyi tanırsınız. Çevrenizdeki varken yokluğa düşen ya da yokken varlığa yükselen insanları inceleyin. Önceki ve sonraki davranış şekillerini bir gözden geçirin. Duruşuyla, konuşmasıyla, giyimiyle, ailesine, arkadaşlarına ve çevresindekilere davranışlarıyla değerlendirin.
Ama özellikle de varlıktan yokluğa düşen ve çevresinde hiç kimsenin kalmadığı, kendini acındıran, zavallı insanlara kucak açın bence. Çünkü onlar belki varken sizi arayıp sormamış olabilirler, ama siz onlara iyi davranın ki, hayatı anlamalarını, -geç de olsa- sağlamalarına yardımcı olabilesiniz.
Yokluktan varlığa yükselenleri ise görmezden gelin. Yokmuş gibi davranın onlara. Çünkü onlar gerçekte zaten hiç var olmamış zavallılar güruhudur. Kişilik kelimesi, omurgalı olmak onlar için hiç bir şey ifade etmiyordur. Parayı herkes taşıyamaz, taşıyabilenler de asil insanlardır.
Zenginlik asaleti getirmez. Her zengin asil değildir. Asalet aileden de gelmez çoğu kez. Bakmayın siz öyle parası olanların asilmiş gibi tavırlar sergilemelerine. Olmadık yerde ve zamanda içlerindeki çirkeflik ortaya çıkıverir. Hele de çıkarlarına aykırı bir durumla karşılaşsınlar da siz görün onların asilmiş gibi tavırlarını.
En büyük zenginlik; huzur içinde yaşamaktır. Bilerek, göz göre göre birilerinin hakkını yiyerek, hayatlarını sömürerek elde edilen zenginliğin varsa, asla huzurlu olamazsın. Paran varsa ve her an kaybetme korkusuyla yaşıyorsan, kaybetmemek uğruna yapmayacağın şey yoksa, zengin bir hayat yaşamıyorsun demektir. Sürekli diken üstündesindir.
Boşuna başlığa 'ben çok zenginim' diye yazmadım. Başımı yastığa koyduğumda melekler gibi uyuyorum. Her kim olursa olsun, kimseye hiç bir eyvallahım yok. Çünkü beklenti içinde değilim. Evlatlarımla geçirdiğim zamanlar, benim için dünyanın en mutlu zamanları. Güzel bir film izlemenin hazzı benim için bambaşka. Güzel bir kitap okuyup günlerce, haftalarca aklımdan çıkmamasının bedeli ne ? Arkadaşlarla keyifli sohbetler, ikişer kadeh içip dertleşmelerin para olarak karşılığı ne ? Kışın acılı, sirkeli, tereyağlı poçuk çorbası içmenin, yazın sıcağında buz gibi kütür kütür, sulu karpuzun bedeli ne ?
Zenginlikle, çok parası olmayı birbirine karıştırmayın.
Zenginlik başka bir şey...
NE İZLEMELİ
Yönetmenliğini Robert Zemeckis'in yaptığı ve başrolünü Tom Hanks'ın oynadığı Forrest Gump.
NE OKUMALI
Franz Kafka'dan Dönüşüm.