Kütahya'nın ekonomik lokomotiflerinden olan iki genç iş insanı kardeşimle biraz sohbet ettik. Gündeme dair çok faydalı konuları dinledim. Bu iki genç iş insanının ortak sorunu, Kütahya'da çalıştıracak işçi bulamadıkları olarak masamın üzerine bırakıldı.
Bu ne yaman çelişkidir? Memlekette 'iş bulamama sorunu' diye bir sorun kol gezerken, genç patronlar, işçi bulamadıklarından dertliydi. Hatta buldukları işçilerin de gözünün başka yerlerde olduğundan dem vuruyorlardı.
Diyorlar ki: "İşe aldığımız kişiler çalışırken gözlerini resmi dairelere dikiyorlar. Valilik, belediye, özel idare ve buna benzer yerlere kapak atmanın peşindeler. Bizde çalışırlarken de işlerine konsantre olmuyorlar. 'Nasıl olsa gideceğim' gözüyle bakıyorlar. Yani, iş için siyasilerin kendilerine torpil yapıp, yeterli vasıfta olmadığı halde resmi dairede işe başlamayı dört gözle bekliyorlar..."
Anladığım kadarıyla örneklendireyim. İl Özel İdaresi'ne çalıştırılmak üzere 40 işçi alınacak diyelim. Buraya bin 500 kişi müracaat ediyor. Bir iş yerinde zaten çalışıp duran işçi hemen gözünü bu resmi daireye dikiyor. Hemen müracaat ediyor, mülakata giriyor. Tabii bu arada hatırlı bir siyasetçinin de peşine düşüyor. Vay arkadaş ya, bu memleket neden böyle oldu? Kim oynadı bizim ayarlarımızla?
Hep diyorum ya, toplumsal ahlak olmadan, yukarıdan da ahlaklı bir yönetim beklenemez...
KÜTAHYA HAVHAVLARI
Dün, çok sevdiğim bir ağabeyim seslendi. "Isırcakla diyom, ısırcakla..."
Sokak köpeklerinden bahsediyordu. Kütahya merkez Ulucami civarında bir işi varmış. Kalabalık bir köpek sürüsü, bir anda etrafında bitivermiş. Kendisi bu durumdan bir şekilde kurtulmuş ama çocukların ve kadınların bu sorunla başlarının dertte olduğunu ve bunu yazmam gerektiğini iletti.
Sürü halinde ve zaman zaman saldırgan bir hâle bürünüp insanları korkuya sevk eden bu dostlarımıza, nasıl bir medeni çözüm bulunabilir? "Öldürün, kesin, biçin" demiyorum. Bu soruna medeni bir çözüm yolu bulunmalı. Hem de acilen...
SOSYAL BELEDİYECİLİK İÇİN PARA LAZIM
CHP'li belediyelerin en büyük seçim vaatleri arasında öne çıkan sosyal belediyeciliğin yapılabilmesi için para lazım.
Bununla ilgili olarak ayrılan kaynakların yeterli olacağına pek inanmıyorum.
Kısıtlı bir bütçe yaptıran muhalefet, kış aylarında zor duruma düşecek olan bazı gariplerin ahını alacak gibi görünüyor.
Sadece muhalefet yapmak için kısıtlı bütçe yaptırılmaz herhalde. Neden böyle bir icraatın içine girdiler? Sebebini aklımla bulamadım...
NEREDEN TUTSAK ELİMİZDE KALIYOR
Ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasal durumu gerçekten içler acısı bir hâlde iken, biz Suriye'deki Baas Rejimi'nin yıkılışına, Suriyeli mültecilerin yalınayak gelip, jeeplerle döndüklerine seviniyoruz.
Ne kadar üzücü ve moral bozucu bir durum olduğunu ne zaman mı anlayacağız? İsterseniz size düşüncelerimi biraz açayım.
İsrail, Suriye'nin donanmasını, uçaklarını, hava üslerini, tapu ve nüfus idarelerini, istihbarat binalarını bombaladı. Suriye'yi hareket edemez duruma getirdi.
Irak'ta, ABD işgali sonrası öğretmen, mühendis, doktor, akademisyen vs. entelektüelleri, Kesnizani ekibince öldürdüler.
Toplumu düşünemez ve geleceğini inşa edemez hâle getirdiler. Aynı korkunç uygulama ne yazık ki Suriye'de de yaşanabilir.
Irak'ta ABD işgali sonrası oluşturulan geçici hükümet, Irak'ın petrol yataklarını, ABD ve İngiliz petrol şirketlerine devretti. Irak halkı fakirliğe mahkûm edildi.
Suriye'nin Akdeniz'de doğalgaz yatakları olduğu biliniyor. ABD, İngiliz ve İsrail şirketleri bu kaynakları HTŞ'nin elinden çok kolay alacaktır.
Oh be! Ne güzel demokrasi geldi Suriye'ye, öyle değil mi? Hani din, diyanet, vatan ve millet söylemleri? Nerede kaldılar? Yukarıda yazdığım korkunç plan Suriye'de hayata geçirilirse, sonrasını düşünmek bile istemiyorum...
Sevgiyle kalın...
GÜZEL CÜMLELER
"Gözlerimi kapadığım zaman senin hayalini görüyorum" diyorsun. Ah Aliye, ben gözlerim açıkken bile hep seni görüyorum. SABAHATTİN ALİ