Şarkılardan örnekle yazı yazmaya bayılıyorum. Hele sevdiğim şarkılardan örnekler vermek beni mest ediyor. Mazhar Alanson’un “Bir zamanlar fırtınalar estirirdim” isimli şarkısında geçen bir bölüm var. Diyor ki “İnsan olmak yetmez, yetmiyor zaten, Superman olmak lazım bazen…”

Son yıllarda Türkiye’de sorunsuz bir şekilde yaşamak için Superman olmak lazım. Ekonomik sorunlar, kültürel sorunlar, ahlâki sorunlar (sadece bel altı düşünmeyin), psikolojik sorunlar ve siyasi sorunlar. İsterseniz bu sorunlar listesini baştan aşağıya doğru uzatabilirsiniz. Unuttuklarım varsa bana iletin lütfen.

Sanki her şey süt limanmış gibi, ülkede sorunlar yokmuş gibi yapmak; deyimin tam anlamıyla “devekuşu gibi yaşamak” değil de nedir? Tehdit algıladığında kafasını kuma gömen ve vücudu kabak gibi ortada kalan deve kuşu ne kadar korunabiliyorsa, yukarıda saydığım sorunları yok sayarak ülke de o kadar korunabilir.

Gazeteci titrini kullanıp TV’lere, gazete köşelerine çıkan bazı sahtekâr çıkarcılara bakacak olursanız, ülkede olup biten her şey “dıj güçlerin bir oyunundan” ibaret. Ne kadar saçma bir kaçış yolu bu! Ve maalesef bu saçma kaçış yoluna inanan milyonlarca insancık var.

Sen insanları eğitip öğretmezsen, ahlaki değerlerin sadece bacak arasından oluşmadığını anlatmazsan, çalmanın çırpmanın, doğru ve dürüst olmamanın asıl ahlaksızlık olduğunu çocuklarına öğretmezsen, başımıza bu gelenlerin sıradan bir hâl olduğunu rahatça söylersin.

Sebahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı, okuma oranı arttıkça kendisine afakanlar bastığını söylemiş ve cahil-okumamış halka daha çok güvendiğini belirtmişti. Türkiye’deki en tehlikeli kesimin üniversite mezunları olduğunu iddia eden Arı, ülkeyi ayakta tutacak olanların okumamış cahil halk olduğunu söyledi.

Hem vallahi hem billahi bu adam bir profesör, bir bilim insanı! Ve yıllar önceden ortaya çıkmıştı asıl “iç güçlerin” planı. Türkiye’yi laiklikten fersah fersah uzaklaştırıp, Ortadoğu batağında yaşanan mezhepler, cemaatler, tarikatlar ülkesi haline getirmekti amaç.

Çok saptırdım konuyu farkındayım ama bu sözler de içimde kalmamalı, yazmalıyım. Gazetecilik-yazarlık unvanını kullanıp da bu sözleri bırakın yazmayı düşünmeyen diğerlerinden bir farkımızın olması gerekiyor. Bu ülkede yaşamak ve dürüst kalabilmek için Superman olmak lazım. Medeniyetten çok uzaklaştığımızı düşündüğüm bir anda içime bir güven geliveriyor ve kulağımda şu sözler çınlıyor.

“Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur…”

KAVRAM KARGAŞASI İÇİNDE EKONOMİK BUHRAN

Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki belki de en karmaşık 20 yılın içinde bulunuyoruz. AK Parti iktidarı ile başlayan bu kavramlar kargaşası, son 10 yıldır artarak akıl almaz bir yerlere doğru evirildi. Ekonomik buhrandaki insanlara “Yunan destekçisi bunlar” hakareti yapan siyasetçiler, kendi çocuklarına buldukları yağlı kapı işleri anlatırken hiç halktan utanmıyorlar. Kavramlar birbirinin içine girmiş, 17 bin lira maaşla ev geçindirmeye çalışan babalar intiharın eşiğine gelmiş, anneler evlatlarına güzel bir hayat veremedikleri için aynı akıbete doğru itilmiş.

Aklımızla oyun oynandığını söylemek artık çok hafif kalır. At izi it izine çok karıştı dostlar. Neyin ne olduğunu bilmemize imkân yok. Ülkede bir sağlık skandalı var ve sorumlular hala o işgal ettikleri koltuklarında pişkin pişkin oturmaya devam ediyor.

Arkadaş, bu iş gelişmiş bir medeni hukuk devletinde olsa hükümet düşerdi. Bizde bir kişi dahi istifa etmeyi bırakın, utanmadı bile. Yuh! Yuh ki ne yuh! Yazılacak çok şey var biliyorum. Anlatacak çok dert var biliyorum. Hangi birini yazacağım? Yazsam da nasıl bir sonuç alacağım? Biliyorum ki eğitilmemiş kitlelerin, uyuşturulmuş kitlelerin, afyon verilmiş kitlelerin bu olup bitenlerle hiç mi hiç ilgisi yok. Millet karın doyurma derdinde, cennete girme derdinde, 70 bin huri derdinde. Ölen bebekler, çalınan hayatlar kimsenin şeyinde, umurunda değil… Biz ne zaman bu hâle geldik kuzum? “Biliyorum ama bilmezlikten geliyorum” demeye devam ettikçe bakın daha neler olacak neler! Sonumuz hayrolsun…

Sevgiyle kalın…

TEBESSÜM

Bugün sizi güldürebilecek bir fıkra yazmıyorum. Biraz düşünelim bu memleket neden böyle oldu diye!

GÜZEL CÜMLELER

Elbette siz, sabah ve akşam onlara (harabeye dönmüş yurtlarına ticaret maksadıyla gelip geçerken) uğrarsınız. Artık düşünüp ibret almaz mısınız? Saffat Suresi 137-138