Ütopya, gerçekleşmesi imkansız şekilde tasarlanmış ideal toplum hayalidir.

Distopya ise; çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır.

Distopik bir toplum otoriter-totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında karakterize edilir.

Ütopyanın örnekleri Thomas More’un Ütopya ve Platon’un Devlet adlı eserleridir.

Distopyaya en iyi örnekler ise; George Orwell’in 1984’ü ve Yevgeni Zamyatin’in Biz adlı eserleridir.

George Orwell, 1903’te Hindistan’ın Bengal eyaletinin Montihari kentinde doğdu. Ailesiyle birlikte İngiltere’ye döndükten sonra, öğrenimini Eton College’de tamamladı. Gerçek adı Eric Arthur Blair olan Orwell, 1922-1927 yılları arasında Hindistan İmparatorluk Polisi olarak görev yaptı. Ancak imparatorluk yönetiminin içyüzünü görünce istifa etti. 1950’de yayımladığı Shooting an Elephant (Bir Fili Vurmak) adlı kitabı, sömürge memurlarının davranışlarını eleştiren makalelerin derlemesidir.

İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru yazdığı Hayvan Çiftliği, Stalin rejimine karşı sert bir taşlamadır. Orwell’in en çok tanınan yapıtlarından Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, bilimkurgu türünün klasik örneklerinden biri olmanın yanı sıra, modern dünyayı protesto eden bir romandır. Burma Günleri ise, Orwell’in Burma’daki (bugünkü Myanmar) İngiliz sömürgeciliğini dile getirdiği ilk kitabıdır. Orwell 1950’de Londra’da öldü.

1984’ü okuduğunuzda afakanlar basacak, belki de kalbiniz sıkışacak. Benim öyle oldu çünkü. Filmini de izledim ama, kitaptaki etki bambaşka.

Her şey 1984 yılında geçer. Birbiriyle mütemadiyen savaşan üç büyük gücün elinde bölünmüş bir dünya, mutlak güce sahip bir Parti, kapanması yasak tele-ekranlarla her hareketi denetleyen Düşünce Polisi, her şeyi izleyen Büyük Birader ve diğer tüm düşünce biçimlerini imkânsız hâle getirmek için oluşturulan “Yenidil”. Gerçek Bakanlığı’nın altındaki Arşiv Bölümü’nün gözlerden ırak odalarında, Parti’nin ihtiyaçları-na göre geçmişi yeniden yazan Winston Smith’in oyununda arka plan bu kâbustur işte. Herkesi dilediği gibi kontrol eden bu totaliter dünyaya karşı içinde isyan tohumları büyüyen Winston, hakikat ve özgürlüğe duyduğu özlemin yanında aşka da kayıtsız kalamayacaktır.

 

Yirminci yüzyılın en çok okunan ve en etkili kitaplarının başında gelen George Orwell’in distopik başyapıtı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, dönemler değişse de varlığını sürdüren totaliter dünya düzenine tutulmuş bir ayna olmayı sürdürüyor.

Filmden alıntılar: ‘Düşünce suçu insanı ölüme yöneltmez. Düşünce suçu ölümdür. Kalem kağıda değmeden çok önce bu suçu işledim.’

‘Hayattta kalmak o kadar önemli değil, önemli olan ‘insan’ olarak kalabilmek. Önemli olan birbirimize ihanet etmemek.’

‘Tek yapamayacakları içine girmek, yüreğine ulaşabilmektir.’

‘Bir insan gücünü başkasına nasıl hissettirebilir ? Elbette ona acı çektirerek.’

‘Geçmişi kontrol eden, geleceği de kontrol eder: Şimdiyi kontrol eden, geçmişi de kontrol eder.’

NE OKUYALIM

George Orwell’in 1984 ve Hayvan Çiftliği, Yevgeni Zamyatin’in Biz adlı romanları. İsterseniz bu distopik kitapları okumak için baharı ya da yazı bekleyebilirsiniz. Zira havaların zaten kasvetli olduğu şu günlerde sizi daha da bunalıma sokabilir.

NE İZLEYELİM

Yönetmenliğini Michael Radford’un yaptığı, başrollerini John Hurt, Richard Burton, Suzanna Hamilton’un paylaştığı ve 1984 yılında gösterime giren 1984.