Doğabilimciler, kazların en doğru yere, en kısa sürede, en az fire vererek göç eden kuşlar olduklarını saptayınca, bunun nedenlerini araştırmaya girişmişler.

Ve görmüşler ki, 'rasyonel davranma', 'olumlu rekabet', 'sinerji', 'liderlik', 'takım ruhu' gibi konularda mangalda kül bırakmayan, ciltlerce kitap yazan, seminer üzerine seminer düzenleyen biz insanoğulları kazlar kadar olamamışız.

O uzun boyunlu, geniş gagalı, gösterişsiz iri kuş, sandığımızdan çok daha akıllıymış. Herşeyden önce uzun uçuşlar için aldıkları şu 'v' formu.

Gerçi yalnızca kazlar değil, leylekler, turnalar, yaban ördekleri ve bizim uçak filolarımız da 'v' formunda uçuyor. Ama deniyor ki kazlar 'v' formundaki uçuşu birtakım ek tedbirlerle zenginleştirip en mükemmel uygulayan cinsmiş.

Bu 'v' formu sayesinde her kuş, kanatlarını sallarken hemen peşinden izleyen kuşu yukarı kaldıran bir güç oluşturuyor. Bütün sürü 'v' formu içinde uçarken, tek bir kuşun uçabileceğinden en az yüzde 71 oranında daha uzun uçuş mesafesi kat ediyor.

Bir kaz 'v' formunun dışına düştüğü zaman derhal havanın sürtünme kuvvetini ve direncini hissediyor ve hemen önündeki kuşun kaldırma kuvvetinden yararlanabilmek için formun içine dönüyor, diğer kazların temposunu yakalıyor. Bu arada hiç bir kaz, 'v'den çıkıp tekrar dönmeye çalışan kazı 'sen sırandan çıktın bir kere' diye sürünün dışına iteklemiyor.

Önde giden kazlar çatlayıp ölene kadar orada kalmıyor. Öndekiler yorulduğunda hemen kanadın arkasına geçiyor ve diğer kazlar öne düşüyor. Bu sırada öne geçmek için hiç bir itiş kakış olmuyor sürüde. Bu rotasyon sayesinde en fazla kanat çırpan kazlar dinlenme şansını elde ediyor.

Arkadaki kazlar, öndekilerin kuyusunu kazmak yerine, onları cesaretlendirmek ve yüreklendirmek için sürekli ötüyor. Bir nevi lidere moral tezahüratı yani... Düşünebiliyor musunuz, o kaz kafalarıyla, öndekinin hızının sürünün hızını belirlediğini ve o hızı artırmanın sürünün ortak menfaati olduğunu düşünebiliyorlar.

Gelelim uçuşun en acıklı sahnesine: Hikayenin burasında, çok 'insanca' denemeyecek elbette, çok 'kazca' bir duyarlılığa tanık oluyoruz. Bir kaz hasta olduğu veya mermi ile yaralandığında formasyonun dışına düştüğü zaman, sürüden iki kaz o kazla birlikte gruptan ayrılıyor. Yaralı kazın havalanmasına yardım etmek ve korumak amacıyla, onu aşağıya doğru takip ediyor. Düşen kaz tekrar normal uçmaya başlayıncaya veya ölünceye kadar bu iki kaz onunla kalıyorlar. Ancak arkadaşları öldükten sonra onu terkedip kendi kendilerine veya başka formasyonda gruplarını yakalayabilmek için havalanıyorlar.

Bundan böyle birine hakaret etmek istediğinizde ona 'kaz kafalı' demeyin. Keşke o hakaretleri hak edenler gerçekten 'kaz kafalı' olabilseler.

Keşke tüm dünya siyasetinde 'kaz kafalılar' çoğalsa da, oturdukları koltukları bırakmamak için yalan, dolan, sahtekarlık, döneklik, ikiyüzlülük, acımasızlık ve dahi ihanet içinde olmasalar.

NE OKUYALIM

John Steinbeck'in Fareler ve İnsanlar, Gazap Üzümleri

NE İZLEYELİM

Yönetmenliğini Steven Spielberg'in yaptığı, başrolünü Liam Neeson'un oynadığı Schindler'in Listesi