Doğru beslenme, sağlıklı yaşamanın en önemli şartlarından biridir. Doğru ve dengeli beslenme vücudun ihtiyacı olan vitamin ve minerallerin alınmasına yardımcı olarak vücut sistemlerinin etkili bir şekilde çalışmasını sağlar. Vücuda gerekli olan enerjiyi sağlayan ve hücre oluşumunda kilit rolü olan karbonhidratlar en temel besin maddelerinden biridir. Toplum olarak en temel karbonhidrat kaynağımız da sofralarımızdaki ekmektir. Ekmek sağlığa dost mu düşman mı sorusuna cevabı karbonhidratları tanıyarak verelim.

Karbonhidratlar karbon, oksijen ve hidrojen içerir. Doğada en fazla bulunan organik bileşendir ve temel hücre solunumunda ilk enerji kaynağı olarak kullanılır. Karbonhidratlar sindirim sistemi tarafından glikoza çevrilir ve bu dönüştürülen şeker hücreleri, doku ve organlar için enerji sağlar. Karbonhidratların fazlasıysa karaciğerde ve kaslarda depolanır. Üç ana karbonhidrat türü şekerler, nişastalar ve liflerdir. Bir yetişkinin alması gereken günlük karbonhidrat miktarı, beslenmesinin yarısını oluşturacak şekilde önerilmektedir.

Karbonhidrat Vücutta Ne İşe Yarar? 

Son dönemlerde adı sıklıkla kötü veya sağlıksız olarak anılan karbonhidratlar aslında vücudun en temel enerji kaynaklarıdır. Bu önemli göreve ek olarak da karbonhidratlar vücudun birçok sisteminin düzenli bir şekilde çalışmasında etkin rol oynar. Sindirim sisteminin düzenli şekilde çalışmasında, lif içeriği nedeniyle kan pıhtılaşmasında, üreme ve bağışıklık sisteminin desteklenmesinde karbonhidratların etkisi oldukça fazladır. Karbonhidratlar aynı zamanda kanser ve kan hastalıklarının önlenmesine de yardımcı olur. Beynin tek enerji kaynağı olan karbonhidratlar DNA ve RNA'da da bulunur. Ek olarak karbonhidratlar kasların korunmasına yardımcı olur, kalp sağlığını destekler, diyabeti önlemede etkindir ve fazla enerjinin depolanmasını sağlar.

Fazla Karbonhidrat Tüketilirse Ne Olur?

İlacı zehirden ayıran dozdur diyerek fazla karbonhidrat tüketiminin de başta kilo alımı olmak üzere birçok sağlık sorununa neden olduğu bilinmelidir. Özellikle basit karbonhidratların fazla tüketimi kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olur bu da insülin direncine ve dolayısıyla diyabet riskine yol açar. Vücutta fazla karbonhidrat glikojene dönüştürülerek depoladığından fazla karbonhidratlar yağ dokusu olarak kalır. Bunlara ek olarak yoğun karbonhidrat tüketimi yemeklerden sonra yorgun hissedilmesine, hazımsızlığa, şişkinliğe, aşırı tatlı tüketim ihtiyacına ve daha fazla karbonhidrat tüketim isteğine neden olur. Hızlı kilo alıp verme, bağırsak hareketlerinde dengesizlik ve karın bölgesinde yağlanma da fazla karbonhidrat tüketiminin neden olduğu diğer problemler arasında sayılabilir.

Karbonhidrat Tüketilmezse Ne Olur?

Birçok kişi kilo vermek için karbonhidrat alımını sınırlandırır ancak bu doğru bir yaklaşım değildir. Bir kişi beslenmesinden karbonhidratları çıkardığında vücut ihtiyaç duyduğu enerji kaynağına erişemediği için enerji eksikliği hisseder. Karbonhidrat eksikliği aynı zamanda sindirim sistemi sorunları, yorgunluk, hâlsizlik, unutkanlık, lif eksikliği, kalp ve damar hastalıkları gibi birçok probleme neden olabilir. Karbonhidrat eksikliği durumunda kandaki glikoz miktarının düşmesiyle yağ asitleri okside olmaya başlar ve bu yıkımla vücutta fazla keton oluşmaya başlar. Ketozis denen bu durum vücudun asit/baz dengesinin bozulmasına neden olur. Son olarak karbonhidrat tüketilmediğinde vücut enerji kaynağı olarak kasları da kullandığı için kas kaybı yaşanır. 

Tüm bu bilgiler doğrultusunda size özel planlanmış bir diyet ile karbonhidrat miktarını ve türünü belirlemesi için bir diyetisyene başvurmak en doğrusu olacaktır.

 Uzman Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden