Dün tüm günümüzü nerdeyse Laxmi Vilas Sarayında geçirdik , bugün Vadodara’da son günümüz. Günün ilk durağı son derece saygın ve itibarlı Mihrace Sayajirao Üniversitesi oluyor.MS Üniversitesi, 1879 yılında inşasına başlanmış ,geçmişi uzun bir üniversite ve o dönemlerde Baroda Koleji olarak biliniyormuş.

11

Baroda Koleji, Hindistan'ın bağımsızlığını kazanmasının ardından 1949 yılında Mihrace Sayajirao Üniversitesi'ne dönüştürülmüş ve şu anda 100.000 den fazla öğrenciye hizmet vermekte. MS Üniversitesi, Arkeoloji bölümü ve Güzel Sanatlar Fakültesi ile ünlü ve bu Üniversitenin görülmesi gereken en önemli noktası Güzel Sanatlar Fakültesi'nin tüm Hindistan’ın ikinci büyüğü olarak kabul edilen devasa kubbesi. Bu tip kubbeleri dönemi için düşündüğünüzde çok önemli mimari şaheserler.

10

Kubbeyi gördük , Üniversiteden ayrılıp Vadodara Müzesi’ne geçiyorum , önce büyük bir parkın içine giriş yapıyorsunuz , parkın hemen azgında ücret karşılığı sizi müzeye kadar götürecek sarı golf arabaları var. Yürümeyi tercih ediyorum , kökleri kırmızı beyaz boyanmış ağaçların arasından geçerek bilet ofisinin önüne ulaşıyorum. Müze binası 1894 yılında Hint-İslam sanatı karışımı olarak yapılmış ve Mihrace Sayajirao’nun kişisel koleksiyonundan birçok eser sergilenmekte. İngiltere’deki Victoria & Albert Müzesi'ne benzer şekilde tasarlandığı ifade ediliyor.

12

Galerilerde dünyanın dört bir yanından zengin sanat ve tekstil koleksiyonlarının yanında Gujarat'ın farklı bölgelerinden arkeolojik buluntular ve Babür minyatürleri için ayrı bir sergilerin yanında Japonya, Tibet, Nepal, Çin ve Mısır'dan heykeller ve eserler vardı. Dikkatimi çeken şeylerden biriside Hint müzik aletleri ve geleneksel kıyafetlerinin olduğu kısımdı. Bu müzenin muhtemelen en can alıcı eseri 1972'de Mahi Nehri'nin ağzında kıyıya vurmuş halde bulunan mavi balina iskeletidir.

14

Balina çok uzundu ve boyunun 22 m olduğu yazılıydı. Müzenin içinde foto çekmek gene yasaktı bu nedenle dışardan birkaç kare alıyorum ortalama 3 saat harcadıktan sonra müzeden ayrılıyorum ve bir sonraki durağım olan Kirti Mandir olarak bilinen (Şöhret Tapınağı) yere geçiyorum. Tapınak Gaekwad Hanedanının atalarının anısına 1936’da dönemin Mihracesi Sarayiji Rao tarafından inşa ettirilmiş. Günümüzde Vadodara Belediyesi tarafından sanat ve el sanatları sergileri için kullanılmaktaymış herhangi bir Tapınak vasfı artık yok.

13
Kirti Mandır’dan ayrılıp Raopura bölgesinden yer alan Tambekar Wada denilen mansiyona gidiyorum.Rajasthan’da bu tip eski konaklara Haveli deniliyor ve çok başarılı örnekleri var.Mansiyon Vitthal Khanderao olarak da bilinmekte ve 1849-1854 yılları arasında eski Vadodara eyaletinin Bakanı olan Bhau Tambekar'ın özel rezidansıymış.140 yıllık yapı üç katlı ,sadece birinci katını bir görevli eşliğinde gezebiliyorsunuz. Duvarlar ve tavanlar, 19. Yüzyıl’dan kalma oldukça iyi durumda duvar resimleri ile süslenmiş.Konak’da tablolar, kapılar, incelikle oyulmuş duvarlar, süslü kemerler ve sütunlar göz alıcıydı.

15

Freskler ,Maratha stili olup Gujarat'taki en iyi duvar resimleri olduğu bilgisi var bende ve genelde ünlü Hindu epik destanı Mahabharata, Ramayana ve Hint ve İngiliz askerlerinin dahil olduğu savaşların hikayelerini anlatılmış. Geleneksel konağı çok hızlı bir şekilde gezdim ve Vadodara şehir merkezinde görmek istediğim noktaları artık tamamlamış oldum.
Şimdi asıl hedefim 50 km ileride bulunan Unesco Dünya Kültür mirası listesindeki Champaner’e gitmek. Bu amaçla Vadodara merkez otobüs istasyonundan Pavagadh’a giden otobüslere binip 1 saat 15 dk sonra Champaner’e ulaşıyorum.

16

Pavagadh, MahaKali Mataji tapınağıyla ünlü bir tepe ve bu arkeolojik parkta iki büyük Hindu ve yedi Jain tapınağı bulunmakta. Bunların çoğu Pavagadh Tepesi'nde yer almakta. Bu tapınakları ziyaret etmek için en az yarım gün lazım.MahaKali Mataji’ye ulaşabilmek için tepenin eteklerine kadar araçla gidebildiğiniz bir nokta var ,sonrasında 2000 adım tırmanarak Tapınağa ulaşmak mümkün, diğer opsiyon ise otoparka yakın Udan Khatola Teleferiğine binip ,ardından 250-300 adım tırmandıktan sonra Tapınağa varabiliyorsunuz.

Kirthi Mandir
Champaner ise tepenin etrafındaki alanı ifade etmekte,Champaner, Pavagadh tepesinin karşısına inşa edilmiş ve MahaKali tapınağı ve diğer Jain tapınaklarıyla birlikte, günümüzde Champaner-Pavagadh arkeolojik parkı olarak adlandırılan alanın bir parçası, özetle bu arkeolojik park tam anlamıyla bir miras şehri ve doğal olarak görülecek ve yapılacak çok şey var ,ölçek olarak düşünürsek daha önce kaleme aldığım Hampi kadar geniş bir yer burası ve aşağı yukarı altı kilometrekarelik bir alana yayılmış.

Harita Champaner Pavagadh

Tüm alanı görmek istesek en az 2-3 gün gerekir diye düşünüyorum ancak bu kadar vaktim yok ,akşama geri dönmem gerek ve temel amacım özellikle Gujarat Sultanlığı döneminden kalma camileri ziyaret etmek istiyorum.

18
Yaptığımız analize göre Champaner Pavagadh arkeolojik parkında ondan fazla farklı cami bulunuyor ve ben bunlardan sadece beşini gezebildim ancak diğer camiler ile ilgilide bilgi paylaşacağım. Önce bölgenin çok kısa tarihinden bahsetmek istiyorum.8-9. yüzyıllarda inşa edilen kale kent Pavagadh önce Solanki Kralları, ardından da Khichi Rajputları tarafından yönetildiği yaygın olarak kabul edilmekte.Ahmedabad'ın kurucusu Ahmed Şah, 1419'da Champaner-Pavagadh'ı kuşatmış, ancak başarısız olmuş. Ardından Gujarat Sultanı Mahmud Begada, 20 aylık bir kuşatmanın ardından 1484'te şehri Rajput’ların elinden alır ve daha sonra adını MuhammedAbad olarak değiştirip 1485'te Gujarat Sultanlığının başkenti yapar. Bu dönemde Mahmud Begada Champaner'i yeniden inşa etmek için 20 yıldan fazla zaman harcar ve devasa duvarları içine camiler, saraylar ve türbeler yaptırır.

Msuniversity

1535'te Muhammedabad, Gujarat Sultanlığının hazinelerine el koymak isteyen Babür İmparatoru Hümayunun eline geçer,AhmedAbad yeni başkent olur ve Champaner'in kademeli olarak gerilemesi başlar ve Sultanlığın başkenti olmaktan çıkıp zamanla ıssız ve terk edilmiş bir şehre dönüşür.Champaner daha sonra Marathalar ve kısa bir süre de İngilizler tarafından yönetilir; ancak kaybettiği ihtişamını bir daha asla geri kazanamaz.

Kirthi Mandir2
Champaner'e girer girmez, ilk dikkatimi çeken şey ,çok eski görünen ve muhtemelen antik şehrin kökenlerine ait hatırı sayılır bir mesafeye uzanan ve aralarında burçlar bulunan devasa kumtaşlarından oluşan surlardı.Champaner, Babür öncesi Hindistan’da İslam yerleşimlerinin klasik ve çok önemli bir örneği. Anıtların mimarisi ve tasarımları, yerel Gujarat gelenekleri ile İslami stillerin bir karışımı.Champaner'in giriş kapısının hemen önünde, Champaner’in en büyük anıt mezarı olan Sakar Han'ın türbesi var. Yapımı MS 15. yüzyıla tarihleniyor. Türbenin içindeki kafes işçiliği, 500 yıllık bir yapı için çok etkileyici idi.
Sakar Han’dan sonra ,yönümü Cuma camisine çeviriyorum , bölgenin en güzel camisi olarak kabul edilen Cuma Mescidinin yapım yılı 1523 ve inşası yaklaşık 25 yıl sürmüş. Cami, göz alıcı Hint-İslam mimarisiyle büyüleyici bir görünüme sahip ve oldukça iyi durumda , bir yanda klasik İslami kemerler, diğer yanda ise Gujarat ve Rajasthan havelilerine özgü jharokha denilen pencere ve balkonlara sahip.

Müze3

Camii 172 sütünü ,yedi mihrabı ile epeyce büyük ,döneminde minareler genellikle sonradan eklenirmiş. İbadethanenin ortasına, hava ve ışık sağlamak için özel bir bölüm eklenmiş.Muluk Khana olarak bilinen delikli paravan bir bölüm Kraliyet bayanları için namazgah alanı olarak ayrılmış. Mihraplar, klasik kemer şeklindeki yapılmış , Camii yüksek kaideler üzerine sütün-kiriş mimari tarzında inşa edilmiş olup, ince geometrik, İslam sanatından desenlerle, çiçek, zincir ve yaprak motifleriyle süslenmiş ve oyulmuş ,özellikle saksıların ve sarmaşıkların etrafında iç içe geçmiş çiçek desenleri muhteşemdi.Champaner'deki görülmesi gereken önemli camiler Shaher ki,Kevada, Nagina, Lila Gumbaj-ki, Ek Minar-ki, Panch Mahuda-ki, Bawaman, Khajuri, Iteri ve Kamani ‘dir.

Müze
Cuma Mescidinin yakınında, hükümdar ve ailesinin kullanımına ayrıldığı düşünülen bir cami daha var. 15. yüzyıldan kalma bu yapının ön cephesinde beş kemerli kapı ve iç kısmında beş mihrap bulunmakta. Ortadaki kapı, geometrik ve çiçek desenleriyle süslü ve iki yüksek minareyle çevrili. Minareleri mimari olarak çok etkileyici ,bu camiye Shaher ki Masjid adı verilmiş; anlam olarak şehrin camisi demek. Tüm yapı, yükseltilmiş bir platform üzerine inşa edilmiş.

Tambekar Wada
Cuma Cami’nin yanından geri dönüp sağa döndüğümüzde, Kevda Mescidi ‘ne giden bir yol var, dar, engebeli, çalılar ve dikenler arasından geçerek yaklaşık bir kilometre sonra buraya ulaşıyorsunuz ,bu caminin önünde basit bir anıt mezar var.Mahmud Begada döneminde inşa edilen Kevada Camii, birden fazla kubbeye sahip. Ortadaki kubbe yıkılmış olsa da geri kalanı hala sağlam gibi duruyor. Camii dikdörtgen planlı olup iki katlı. Girişin ağzındaki iki minare oymaları ile muazzam. Sütunlu estetik balkonlarda çok etkileyici. Üç mihraptaki oymalara baktığınızda Hint-İslam mimari izlerini net olarak görebiliyorsunuz ,komplekste ayrıca bir abdesthane de bulunmaktaydı.

Sakar Han
Kevda'dan ayrılıp Nagina Mescidi ‘ne doğru yaklaşık 800 metre yürüdük (Kevda'nın arkasındaki patikayı takip edip gidiyorsunuz).Bu caminin de önünde bir anıt mezar var ve bu mezar mimari ve incelik açısından muhteşem ve belki de Champaner'deki en güzel yapı bile olabilir, dört tarafı açık ve çiçek desenleriyle zengin bir şekilde dekore edilmiş ,gerçekten çok beğendim.Nagina dışardan bakınca biraz tamamlanmamış gibi duruyor , çünkü gördüğüm iki minare tam olarak bitmemiş , yarım görünüyor, belki de hasar gördü , bu konu ile ilgili hiçbir not almamışım. Camii 80 sütuna,10 kubbe ’ye ,birinci kata ve minareye çıkabileceğiniz spiral merdivenlere sahip. Camii Sanatsal duvarları ve pencereleriyle ünlü, oymalar inanılmaz. Aslında Cami’nin tepesine çıkacaktım ancak hava çok sıcak ve epey de bir depar attık, ayrıca geri döneceğiz, bu nedenle üst kata çıkmaktan vazgeçip bu muhteşem esere bir dahaki sefere anlamında , el sallayıp ayrılıyorum. Bir sonraki noktam Ek Minar oluyor. Cami, Champaner'in son hükümdarı Bahadur Şah tarafından yaptırılmış, maalesef yapının büyük bir kısmı yıkılmış, harabe halde ve geriye görünen sadece tek bir minaresi kalmış. Aslında bu alanda ziyaret listemde olan Bawaman ve Khajuri ‘de var ,bu Camiler ile ilgili notlarımda hazır, ancak zaman planı tam istediğim gibi gitmedi ,bu camilere maalesef gidemedim, yetişmem gereken bir tren var ve hızlıca Vadodara’ya geri dönüyorum.
Otel’den sırt çantamı aldıktan sonra Vadodara JN ‘dan bindiğim tren ile ortalama iki saatlik bir yolculuk sonrasında Gujarat’ın en önemli kentlerinden birisi olan AhmedAbad’a ulaşıyorum. Gar’dan bir AutoRikşaya atlayıp 4 km ileride olan ve Sabarmati nehrinin hemen kıyısındaki otelime yerleşip bir sonraki güne enerji toplamaya başlıyorum.

Tambekar Wada3
. Bir sonraki seyahatnamede görüşmek üzere herkese selamlar. Seyahatlerim ile ilgili güncel paylaşımlara erişmek isterseniz instagram ve youtube ‘da yolbizigozler hesaplarını takip edebilirsiniz.
Not:Bu makale ’de adı geçen yer ve marka isimleri sadece bilgilendirme ve kişisel deneyimi yansıtma amacı ile paylaşılmıştır, reklam değildir.

1198765-14-132 121 2-11 1