Bhubeneswar’da ikinci günümüz , bugünkü rotamızda Bengal körfezine 60km uzaklıkta olan, Odisha eyaletinde en fazla ziyaret edilen ve en kutsal şehirlerden birisi olan  Puri ye gideceğiz , arkasından Unesco Dünya Kültürü mirası listesinde olan Konark’daki güneş tapınağını ziyaret edeceğiz.


Puri’ye gidebilmek için otobüse binmem gerekiyor , bu amaçla bir rikşa ile Kalpa otobüs durağına geçip ,otobüs ile 1 saat 45 dakikada Puri’ye ulaşıyorum. Puri, yerel lehçede Shrikhetra olarak da bilinmekte, Hindu kutsal yazıtlarında birçok eski adı var,Rigveda'da, dünyanın yaratıcısının kıyılara yakın bir mandapada ibadet ettiği yer anlamına gelen Purushamandama-Grama adlı bir yer olarak bahsedilmekte ,zamanla adı Purushottama Puri olarak değişmiş ve sonunda Puri olarak kısalmış.Puri’deki görülmesi gereken önemli noktalardan biriside Golden Beach ( Altın Plaj) buraya gidebilmek için bir rikşaya atlıyorum , sahil kenarında bir noktada iniyorum , plaja inecem ancak girişler kapalı ,her taraf evler vs ile çevrilmiş. Haritama bakıp yakındaki bir halk plajına doğru ilerliyorum ,plajın girişinde bir güvenlik görevlisi giriş için bizden bilet talep ediyor , 20 Rupee’ye bilet alıp tekrar geri dönüp içeri giriyorum.

Bengal Körfezi kıyısında, muhteşem altın rengi kumları ve denizin farklı tonlarıyla muhteşem bir plaj burası, dinlenmek, güneşlenmek ve yüzmek için ideal bir yer.Plaj ayrıca müthiş gün doğumları, gün batımlarıyla ,kum sanatı, kültürel performanslar ve yıllık Puri Plajı Festivali'ne ev sahipliği yapması ile de ünlüymüş. Plaj’da bir süre dinlendikten sonra bu şehrin en kutsal yapılardan birisi olan Jagannath Tapınağını görmek için tekrar elektrikli bir rikşaya atlıyorum, rikşa beni trafiğe kapalı devasa uzun bir yol olan Bada Danda’nın başında bırakıyor. Yol boyunca ilerler iken yoğun bir insan seli de benimle birlikte akıyor ,her yerde khaja denilen altın renginde bir tatlı satılmakta ,insanlar bu tatlılardan kilolarca alıyorlar.Khaja, ghee'de kızartılmış ve şeker şurubuna batırılmış buğday unundan yapılan bir tatlı. Rivayete göre buraların en büyük Tanrısı olan Lord Jagannaht’ın en sevdiği tatlıymış , yani hikayesi ilahi,dükkanlarda bu tatlıyı yakından inceler iken bir tanede bana veriyorlar , kat kat ,çok çıtır ve oldukça hafif bir tatlı olarak damağımda  iz bırakıyor.


Bu kentin hatta Hindistan’daki en kutsal yapılardan birisi olan Lord Jagannath tapınağına ulaşıyorum. Gene inanılmaz bir izdiham var , kuyrukta insanlar birbirlerini ezecekler ,devasa bariyerler ile etraf çevrilmiş ve bu Tapınağa da Hindu olmayanların girmesi kesinlikle yasak , bu nedenle etraftan izlemeye çalışıyorum. Jagannath tapınağı, Lord Vishnu'nun bir avatar’ı olan Lord Jagannath'a (Evrenin Tanrısı ) adanmış bir Hindu tapınağı. Şu anki yapı ilk defa 1198’de inşa edilmiş ,58m lik tapınağın tepesinde Vishnu nun çarkının üstünde bir bayrak var , Tapınak birçok kompleks ’den oluşan devasa bir yer. Tüm Hinduların hayatlarında bir kez ziyaret etmeleri önerilen char dham'lardan  (dört ilahi tapınaktan) birisi olarak kabul edilmekte, bu nedenle çok ciddi bir kutsiyeti var, zaten yoğun insan kalabalığından bunu net olarak görülebiliyorsunuz. Tapınağın dört kapısı var ve her biri onu koruyan hayvanların adını taşımakta- Singhadwara (Aslan Kapısı), Hathidwara (Fil Kapısı), Vyaghradwara (Kaplan Kapısı) ve Ashwadwara (At Kapısı).


Jagannath tapınağı, Lord Jagannath ve kardeşleri Lord Balaram ve Subhadra'nın büyük, süslü bir arabaya yerleştirildiği ve bir alay olarak sokaklarda çekildiği yıllık Ratha Yatra (Araba Festivali) ile ünlü. Bu festival genel ’de Haziran ve Temmuz aylarında düzenlenmekte ve çok büyük kalabalıklara sahne olmakta. Tapınağın çevresinde yeterince dolandıktan sonra bu Tapınağı daha yüksekten görebilmek için Raghunandan denilen bir kütüphane var onu aramaya çıkıyorum ancak etraf o kadar kalabalık ve kaotik ’ki bu hengâmede burayı bir türlü bulamıyorum ve Hindistan’da bulamadığım ilk yer olarak tarihe geçiyor , belki de çok yoruldum emin değilim ,Hindistan’daki kakofoni bazen sizi gerçekten  dumura uğratıyor, bütün düşünme yetileriniz ve kabiliyetleriniz al aşağı olabiliyor. 


Artık Puri’den ayrılma zamanı tekrar otogar’a gidip Konark otobüsüne biniyorum, aşağı yukarı 40 km kadar gidiyoruz ve bu minik kasaba olan Konark’a girerken ilk önce Chandrabhaga Plajı ile karşılaşıyoruz. Otobüs ’den indikten sonra küçük bir pazarda taze Hindistan cevizi suyunun tadını çıkardıktan sonra yoluma devam ediyorum. Sun Temple hemen görüş açımda Unesco dünya kültür mirası listesinde olan güneş tapınağı bu coğrafyalarda taş işçiliğinin zirve yaptığı anıtlardan birisi ve Hindistan’ın 7 büyük harikasından birisi olarak kabul edilmekte. Giriş bileti tuzlu kişi başı 600 Rupee,hemen giriş kapısında ve merdivenin ağzında fil öldüren ve gururu temsil eden tuhaf iki aslan figürü bulunmakta ,aslanların burunları baya büyük ve gözleri pörtlemiş gibi ,daha çok insana benziyorlar. Aslan heykellerinin hemen ötesinde Bhoga Mandapa platformuna çıkan bir merdiven bulunmakta ,müzisyenleri ve dansçıları tasvir eden oymalara sahip bu bağımsız salonun bu kabartmalar nedeni ile dans salonu olduğu düşünülmekte.Bhoga Mandapa'dan devam ettiğinizde, Konark tapınağının toplanma alanı olan Jagamohana ya ulaşıyorsunuz.


Güneş Tanrısı Surya'ya adanmış olan Sun Temple, dünyanın en görkemli Güneş tapınaklarından birisi.13. yüzyıldan kalma bu devasa araba, tamamen taş bloklardan oyulmuş ,iç kısımda ,ana tapınak olarak tasarlanan Deul,ilave çeşitli bölümler ve Nata Mandira olarak bilinen bir Dans Tapınağı var.Tapınak, 7 atın çektiği bir araba şeklinde tasarlanmış ,bu atlarda taştan yapılmış, zarif şekilde oyulmuş 24 tekerleği metamorfik olarak çekmekteler. Tekerlekler estetik güzelliğinin yanında gölgelerine bakarak günün tam saatini de öğrenilebilmekte. Bazı kaynaklarda ifade ettiğine göre, 7 at haftanın günlerini, 12 çift tekerlek ise yılın 12 ayını ,24 tekerlek bir günün 24 saatini, 8 büyük tekerlek ise bir günün üç saatlik periyotlarını temsil etmekteymiş..Konark Güneş Tapınağı’nda, Kama Sutra ,bazı Tanrıların, çeşitli hayvan ve insan figürlerinin oymaları bulunmakta, ancak tapınağın bazı bölümleri hasar görmüş ve restorasyon devam etmekteydi.

Ana tapınağın batısında Surya'nın eşlerinden birinin adını taşıyan daha küçük bir tapınağın kalıntıları bulunmakta, ancak yaygın olarak Surya için inşa edildiği düşünülmekte. Bugün görülebilen kalıntılar neredeyse tamamen kumla gömülmüş ve 20. yüzyılın başlarında tapınak platform cephesiyle aynı zamanda kazılıp açığa çıkartılmış.Ana tapınaktan daha eski olduğu düşünülen bu tapınak, bileşik bir duvar, sundurma ve kutsal alandan oluşmakta.Bhaoga Mandapa'nın güneyinde, birkaç sıra sütunun ayakta kaldığı laterit bir platform yer almakta.Bu, yemek ve adakların pişirildiği bir mutfak olarak yorumlanmış. Bu devasa yapı arkeolojik bir alan olduğu için diğer Hindu tapınaklarının aksine dışarıda ayakkabılarınızı çıkarmak zorunda değilsiniz. Sun Temple’daki gezimi iki saat gibi sürede tamamlayıp alandan ayrılıyorum.


Hindistan’da yol üstü restoranlara dhaba deniliyor, Konark’da bulunan yol üstü six lane dhaba’ya uğruyorum, Thali ve dum biryani yedikten sonra tekrar Bhubeneswar’a doğru otobüs ile hareket ediyorum. Otelime çekildikten sonra hemen erken yatıp sabah 4.30 gibi kalkıyorum,gece saatlerinde auto bulmak yerine ve şehrine göre değişkenlik gösterebilmekte. Rikşa bulamayınca ,Ola’dan bir taxi ayarlayıp ,Bhubaneswar Biju Patnaik havalimanına geçip bir Telengana eyaletinin başkenti Hyderabad’a uçuyorum.


Bir sonraki seyahatnamede görüşmek üzere herkese selamlar. Seyahatlerim ile ilgili güncel paylaşımlara erişmek isterseniz instagram ve youtube ‘da yolbizigozler hesaplarını takip edebilirsiniz.
  
Not:Bu makale ’de adı geçen yer ve marka isimleri sadece bilgilendirme ve kişisel deneyimi yansıtma amacı ile paylaşılmıştır, reklam değildir.